Türk Eğitim-Sen Genel Sekreteri Musa Akkaş ve Genel Başkan Yardımcısı Fuat Yiğit, 04.03.2020 tarihinde Çankırı Şube’nin düzenlediği istişare toplantısında üyelerimiz ile bir araya geldi. Toplantıda, Çankırı Şube Başkanı İsmail Ayhan ve şube yönetim kurulu üyeleri, ilçe-üniversite ve iş yeri temsilcileri ile çok sayıda üyemiz de hazır bulundu.
Genel Sekreter Musa Akkaş ve Genel Başkan Yardımcısı Fuat Yiğit; Çankırı programı kapsamında, Çankırı Belediye Başkanı Sayın İsmail Hakkı Esen ziyaret etti.
Genel Sekreter Musa Akkaş daha sonra Çankırı Neşe Radyosunun canlı yayın konuğu oldu ve eğitim ve eğitim çalışanlarının sorunlarını anlattı.
Genel Başkan Yardımcıları Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Hasan Ayrancı’yı daha sonra da İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Öztürk’ü ziyaret etti. Akkaş ve Yiğit, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde eğitim çalışanlarıyla da sohbet etti.
İstişare toplantısında bir konuşma yapan Genel Sekreter Musa Akkaş ve Fuat Yiğit sözlerine İdlib’de şehit olan Mehmetçiklerimizle başladı. Genel Başkan Yardımcıları şunları kaydetti: “İdlib’de şehit olan Mehmetçiklerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, acılı ailelerine ve milletimize baş sağlığı diliyoruz. Allah birliğimizi beraberliğimizi daim eylesin. Türk Silahlı Kuvvetlerine, Mehmetçiklerimize güç versin. Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen olarak sınır ötesinde başlayan operasyonlarda her zaman ordumuzun yanında saf tuttuk. Türkiye’de huzurumuzu kaçırmak isteyen bir takım hain örgütler var. Mehmetçiklerimiz, hem hain örgütlere karşı mücadele veriyorlar hem de gittikleri yerlerde demokrasi ve de huzurun sağlanması için çabalıyorlar.”
Genel Başkan Yardımcıları, “Bugün burada çok rahat bir şekilde oturup konuşabiliyorsak, minarelerimizden beş vakit ezan sesi duyabiliyorsak, hür bir ülkede yaşıyorsak bunu hiç şüphesiz kurucu liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e ve O’nun yol arkadaşları ile aziz şehitlerimize borçluyuz” diye konuştular.
Yönetici atamalarına değinen Genel Başkan Yardımcıları şunları kaydetti: “Yönetici atamalarında mülakat uygulaması nedeniyle bir sendikanın üyesi iseniz müdür ya da müdür yardımcısı oluyordunuz ama Türk Eğitim-Sen ya da başka sendikanın üyesi iseniz o hak size verilmiyordu. Bu ayrım eğitim camiasını kamplara böldü ve ciddi anlamda da bir kul hakkı gaspı yaşandı. Bunun ardından Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk yönetici atama yönetmeliğinde rötuş yaptı. Buna göre mülakatın etkisi sıfırlandı, atamalar sadece yazılı sınav sonuçlarına göre yapılmaya başlandı. Bu şekilde torpil, adam kayırma ortadan kaldırılmış oldu. Tabi yarın bakan değiştiğinde ayrı anlayış sürdürülecek mi bu konuda endişelerimiz var. Bu nedenle yapılması gereken yönetici atamalarında mülakatın tamamen kaldırılmasıdır. Bu ülkede herkesin yönetici olma hakkı var. İnsanların siyasi görüşü, mezhebi, meşrebi, sendikası ne olursa olsun öğretmen olarak atandı ise yönetici olma hakkı da vardır. Önemli olan liyakat ve kariyerdir.”
Proje okullarında yöneticilerin hiçbir kritere göre atanmadığına da vurgu yapan Akkaş ve Yiğit şöyle konuştu: “Proje okullarına bir kriter aranmaksızın yapılan YÖNETİCİ atamalara baktığımızda acaba birileri MEB’in iyi niyetini istismar ederek yerelde MEB’i tuzağa mi,düşürdü.Bazı yapılar yerelde MEB’nın çıkardığı yönetmelikten yararlanıp,tamamen bu okullarda kadrolaşmayı düşünmüşler.Proje okulları kuruluş amaçlarından uzaklaşmıştır.Yaşanan olaylar sonucunda şunu sormak hakkımız olmalı;Bu proje neyin, KİMİN projesidir. Bu projenin sahibi MEB olmaktan çıkmıştır. Çünkü yerelde liyakat,kariyer yerine bir yere mensubiyete bakılarak yönetici atamaları yapılmıştır.Bu proje MEB ‘in projesi mi, değilse kimin projesidir,Fetö’nün mü,bir sendikanın mı?Kimin projesidir….diye sormak ve cevabını almak istiyoruz.” diye konuştular.
Çankırı’da büyük bir Anadolu lisesini proje okulu yapacağız diyerek başarı seviyesini düşürdüklerini kaydeden Genel Başkan Yardımcıları, “Bu okullara yapılan yönetici atamalarında sadece bir gruba mensubiyet kriter alınmaktadır. Dolayısıyla yerel çeteler harekete geçmektedir. Maalesef Sayın Ziya Selçuk’un bu konuda bir müdahalesi söz konusu olamamaktadır. Şu an Türkiye genelinde proje okul sayısı 1000’e çıktı. Türkiye genelinde 940 tane okul müdürünün 819 tanesi bir sendikanın üyesidir. Görüldüğü üzere bu okullara yönetici atamaları liyakate, ehliyete göre değil, mensubiyetlere göre yapılmaktadır. Dolayısıyla bu gidişata son vermek gerekir. Bu okullara atamaların MEB Yönetici Atama Yönetmeliği’ne göre yapılmasını istiyoruz.”
Ülkemizdeki öğretmen açığına vurgu yapan Akkaş ve Yiğit atama sayısının yetersizliğine dikkat çekti. Türkiye genelinde 130 bin öğretmen ihtiyacı olduğunu belirten, 81 bin ücretli öğretmen çalıştırıldığını, ücretli öğretmenlerle ihtiyacın kapatılmaya çalışıldığını bildiren Genel Başkan Yardımcıları, 2020 yılı için yapılacak 20 bin atamanın yetersiz olduğunu söylediler. Genel Başkan Yardımcıları, “Sayın Bakan, ek atamanın Şubat ayına ilaveten olacağını ve Ağustos ayında da yeniden atama yapılacağını açıklamalıdır.” dedi.
Sözleşmeli öğretmenliğin ucube bir anlayış olduğunu ifade eden Genel Başkan Yardımcıları, tüm öğretmenlerin sadece kadrolu olarak ve KPSS puan üstünlüğüne göre atanmasını istediler.
Ek gösterge sözünün hala yerine getirilmediğini ifade eden Genel Başkan Yardımcıları, “24 Haziran seçimleri öncesinde Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan 4 meslek grubunun ek göstergelerinin 3600’e yükseltileceği sözünü vermiş ve tüm öğretmenlerimiz bu sözün yerine getirilmesi için gün saymaya başlamıştı. Ek gösterge sözünün üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen bu söz yerine getirilmedi. Bizim talebimiz ek gösterge sözünün bir ön önce hayata geçirilmesidir. Ayrıca tüm kamu çalışanlarının ek göstergeleri güncellenmeli, ek göstergeden yararlanamayan yardımcı hizmetler sınıfının ek göstergeden yararlandırılmasını talep ettiler” dediler.
Ayrıca Akkaş ve Yiğit, her yıl eğitim-öğretim yılı başında ödenen eğitim ödeneğinin sadece öğretmenlere değil, üniversite dahil tüm eğitim çalışanlarına ödenmesi talebinde bulundular.
