Ana SayfaHABERLERBasın AçıklamasıQ, W, X HARFLERİNİN ALFABEYE EKLENMESİ ANAYASAYA VE KANUNLARA AYKIRIDIR

Q, W, X HARFLERİNİN ALFABEYE EKLENMESİ ANAYASAYA VE KANUNLARA AYKIRIDIR

Q, W, X HARFLERİNİN ALFABEYE EKLENMESİ ANAYASAYA VE KANUNLARA AYKIRIDIR

 

 

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail KONCUK’UN, demokratik açılım ile ilgili yaptığı basın açıklamasıdır.

 

TÜRKÇE’DE BULUNMAYAN Q, W, X HARFLERİNİN ALFABEYE DAHİL EDİLMESİNİN MANTIĞI NEDİR?

 

Basına yansıyan haberlere göre, açılım konusunda 8 bakanlığın atılacak adımları belirlediği ve bunların Bakanlar Kurulu’nda görüşüldüğü, Başbakan Tayyip ERDOĞAN’ın başkanlığında yapılan güvenlik toplantısında da ele alındığı belirtilmektedir.

Bu noktada Milli Eğitim Bakanlığı’nın Türk alfabesinde olmayan Q, W,X harflerinin alfabeye dahil edilmesi konusunda teknik çalışmalar yürüttüğünü öğrenmiş bulunmaktayız.

Türk Eğitim-Sen, Ulu Önder Atatürk’ün ilke ve inkılâpları doğrultusunda yürüyen, milli birlik ve beraberliğimizi önemseyen, ülkemizin bölünmez bütünlüğüne inanan bir sendikadır.

Bu nedenle Türk Eğitim-Sen’in, tehlikeli olarak gördüğü bu girişimi, eğitim çalışanları ve milletin geleceği açısından kabul etmesi mümkün değildir.

Bilindiği gibi Atatürk’ün benimsediği Türk alfabesi 32 harften değil, 29 harften oluşmaktadır. Buna karşın yıllardan beri Q, W, X harflerini Türk alfabesine alma girişimleri mevcuttur. Hatta bu talep teröre destek veren bir partinin talebidir. Hatırlanacağı üzere terörle özdeşleşen DTP; W,Q,X harflerinin alfabeye girmesini talep etmişti. Bugün gelinen noktada ise Türkiye’nin bölünmesini isteyenlerin, teröre destek verenlerin talepleri birer birer gerçekleşmektedir.

 

ANAYASA’YA VE KANUNLARA AYKIRI OLAN BU GİRİŞİM ÜLKEYİ SONU BELLİ OLMAYAN BİR YOLA DOĞRU SÜRÜKLEMEKTEDİR

 

Demokratik açılım adı altında hükümet, Anayasa’ya, kanunlarımıza aykırı bir uygulamaya doğru harekete geçmiştir. Bu gidiş Türkiye Cumhuriyeti Devleti için iyi bir gidiş değildir. Bu çalışmaların özellikle ülkeyi, eğitim camiasını yönetenler tarafından yürütülmesi Türkiye’nin sonu belli olmayan bir yola girdiğinin kanıtıdır.

 

Teröre destek veren bir partinin talebinin kabul görmesi ve bunun demokratik açılım adı altında sunulması hakikaten düşündürücüdür. Ayrıca iktidarın “alfabeye bu üç harfi eklesek ne olacak?” gibi bir düşünceyle hareket etmesi, bunun sonuçlarını hesap etmemesi inanılır gibi değildir.

 

Q, W, X harfleri zaten herkes tarafından bilinmektedir. Buna karşın Türkçe’de bulunmayan bu harflerin alfabede yer almasının mantığı nedir? Bu harflerin alfabede yer alması önerisinin ihtiyaçtan kaynaklanmadığı ortadadır. Hangi Türk vatandaşı yazı yazarken bu harflerin eksikliğini hissetmiştir? Q, W, X harfleri alfabede yer almıyor diye yazamadığımız bir tek Türkçe kelime var mıdır? Ayrıca ilköğretim 1. sınıflara okuma-yazmayı alfabeye bu harfleri de ekleyerek öğretmek ciddi sorunlar yaşanmasına neden olacaktır. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı böyle bir çalışma yürüterek ne hedeflemektedir? Bakanlık bu soruların cevabını bir an önce vermelidir.

 

Milli Eğitim Bakanlığı’nın açılımı alfabenin 32 harfe çıkarılmasından ibaret değildir. Kürtçe’nin seçmeli ders olması ve öğrenci andının kaldırılması da Bakanlığın önerileri arasındadır. Zaten kamuoyunda ana dilde eğitim, öğrenci andının kaldırılması gibi konularda bölücü çevrelerce uzun süredir yoğun bir girişim bulunmaktadır. Kürtçe’nin seçmeli ders olarak okutulması, ana dilde eğitimin önünü açmak içindir. Görünen o ki, Türkiye iki dilli bir yapıya doğru sürüklenmektedir. İşte tüm bunları hayata geçirmek isteyen zihniyet ilköğretim andının kaldırılması için de mücadele vermektedir. Öğrenci andına farklı anlamlar yükleyenler, andın okutulmasına karşı çıkanlar, milli kimliğimizden, milli birlik ve bütünlüğümüzden rahatsızlık duyan bölücülerdir.

 

Ülkemizde yaşanan bu gelişmeler biz eğitimcileri endişelendirmektedir. Demokratik açılım adı altında yapılanlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin birliğine, bütünlüğüne, üniter yapısına vurulan bir darbedir. PKK’nın taleplerinin bugün dikkate alınması kaygı vericidir. Bu kirli çalışmaları yürütenler, hangi amaca hizmet ettiklerinin farkına varmalıdır. Bu nedenle özellikle Milli Eğitim Bakanlığı’nın böylesine hassas konularda daha titiz davranması ve toplumu ayrıştıracak değil, bütünleştirecek adımlar atması gerekmektedir.

 

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

 

Son Haberler

TÜRK’ÜN MEVCUDİYETİ 30 AĞUSTOS’LA TARİHE MÜHÜRLENDİ

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan’ın, 30 Ağustos Zafer Bayramı ile ilgili yaptığı basın...

GENEL BAŞKANIMIZDAN MHP GENEL BAŞKANI SAYIN DEVLET BAHÇELİ’YE ZİYARET

Genel Başkanımız Talip Geylan, 28.08.2024 tarihinde MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yi ziyaret ederek, eğitimin ve eğitim çalışanlarının gündemine dair bilgilendirmelerde bulundu.

ÜCRETLİ KÖLELİK UYGULAMASINA SON VERİLMELİ!

Genel Başkanımız Talip Geylan, eğitim sisteminin en büyük sorunlarından birisinin ücretli öğretmenlik uygulaması olduğunu söyleyerek, "Korkarım ki, geçen yıl 80 bine ulaşmış olan ücretli öğretmen sayısı, bu öğretim yılında 100 binlere dayanacaktır."dedi.

ÖĞRETMENLERİMİZ NEDEN HALA GÖREVE BAŞLATILMADI?

Genel Başkanımız Talip Geylan, öğretmen atamalarının gecikmiş olmasını açılan davalara bağlamanın haksızlık olduğunu belirterek, “Danıştay’ın kararından hiçbir şekilde etkilenmeyecek şekilde 20 bin öğretmenimizi daha fazla bekletmeden öğrencileriyle buluşturmanın en makul yolu, mülakata giren tüm adaylara KPSS puanı ölçüsünde sözlü puanı vermektir.” dedi