Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk’un İstiklal Marşı’nın
kabulünün yıldönümü nedeniyle yaptığı basın açıklamasıdır.

Yıllar süren savaşlardan yorulmuş, harap ve bitap düşmüş bir millet, küllerinden doğmak için bir Kurtuluş Savaşı veriyordu. Medeniyet denilen tek dişi kalmış canavara karşı direnen bu milletin heyecanını koruyacak, milli azim ve imanını besleyecek, Türk milletinin ruhuna, kalbine işleyecek ve bu yorgun haliyle mücadelesine var gücüyle devam ettirecek bir marşa ihtiyaç olduğu görülüyordu.

İşte Türk Milletinin, Şair Mehmet Akif Ersoy’un kaleme aldığı İstiklal Marşı ile ebediyete kadar gidecek tanışıklığı o zaman başladı. 1921 yılında, Şanlı Bayrağımız’ın ve Kahraman Türk Milleti’nin simgesi olacak milli bir marş yazılması için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bir yarışma açılmış ve kazanana para ödülü verileceği açıklanmıştı. Ülkenin her tarafından pek çok şair, duygu ve heyecanlarını anlatan mısralarla katıldığı halde, Mehmet Âkif’in bu yarışmaya katılmadığı görüldü. Nedeni sorulduğunda: “Milli marş para ile yazılmaz” cevabını verdi. Arkadaşlarının ısrarları üzerine ve kazanırsa ödül verilmemesi şartı ile yarışmaya katıldı ve hepimizin yüreğinde yer eden İstiklal Marşı’nı yazdı.

Bu topraklar üzerinde yaşayan milyonlarca insanı, tek bir çatı altında toplayan, birleştiren, bizleri millet yapan milli değerlerimiz vardır. Bunlardan biri rengini şehitlerimizin kanından alan ay yıldızlı al bayrağımız; bir diğeri dilimiz, güzel Türkçemiz; bizi biz yapan değerlerimizden bir başkası da Mehmet Akif Ersoy’un dizeleriyle adeta ölümsüzleşen, atalarımızın bağımsızlık destanı olan İstiklal Marşımızdır.

Devletimize, milletimizin bölünmez bütünlüğüne karşı saldırıların, milli değerlerimize edilen hakaretlerin prim yaptığı, makbul sayıldığı bu günlerde; rengini şehitlerimizin kanından almış ay yıldızlı bayrağımız ve Atatürk’ün öncülüğünde topyekûn bir millet olarak verdiğimiz çetin mücadelenin anlatıldığı İstiklal Marşımıza ve değerlerimize sahip çıkmak, vatan müdafaası derecesinde, hayati önem kazanmıştır.

Çocuklarımızın her sabah büyük bir gururla ve inançla okuduğu; Türk milletini karanlık işgal günlerinden bugünlere taşıyan büyüklerimize ve 75 milyon vatandaşımızın bir bütün olarak tanımlandığı milli birlik şuurumuza vurgu yapan, gelecek nesillere yol gösteren “Öğrenci Andının” kaldırılmak istendiğini; milli bayramlarımızın sönük, suçlu bir millet edasıyla anma gününe dönüştürülme gayreti içine girildiğini; Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu günlerde, dışarıdan gelen saldırılara karşı mücadele ederken, bizzat bizleri yönetenler tarafından sırtımızdan hançerlendiğimizi unutmamamızı öğütleyen, millet olarak her çaresizliğe düştüğümüzde okuyup feyz aldığımız, “o badireleri atlatan millet, bunu da atlatır” dediğimiz, her okuduğumuzda milli kimliğimizle bir kez daha gurur duyduğumuz ve bir devlet sahibi olmanın ne denli büyük bir nimet olduğunun idrakine vardığımız “Gençliğe Hitabe”nin savunduğu değerlerin, milletimizin hafızasından kazınıp atılarak; geçmişi olmayan, tarihini bilmeyen, hafızasız, tepkisiz ve değersiz bir yığın haline getirilmek istenildiğimizi görüyor ve kahroluyoruz.

Değerlerimiz bir bir elimizden alınmaya çalışılır, bayramlarımız kaldırılmak istenir, geleneklerimiz yozlaştırılırken; hiç unutmamak zorunda olduğumuz tarihimizde, dokunulmamış, üzerine asılsız iddialar üretilmemiş, belki de yalnızca İstiklal Marşımız kalmıştır. Bu değerlerin elimizden alınması, bir gün bizleri yeniden bir milli marş yazmak zorunda bırakacak tehlikeleri de beraberinde getirmektedir

Milli değerlerimize karşı girişilen saldırılar içerisinde bizi biz yapan, Türk milletinin olmazsa olmazı bayrağımıza, dilimize, İstiklal Marşımıza sımsıkı sarılmak, her zamankinden daha gerekli hale gelmiştir. Unutulmamalıdır ki, tarihini bilmeyen, atasına küfreden, geçmişine sahip çıkmayan, kültürel değerlerinin farkında olmayan toplumlar, birlik içinde yaşayamazlar. Milletler tarihini, kahramanlarını, hainlerini, dostunu, düşmanını, çok iyi bilmek zorundadır. Bizlere bu gerçeği anlatan en büyük değerimiz İstiklâl Marşımızdır.  

Bu nedenle başta Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve Mehmet Akif olmak üzere, bu vatan için can veren tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor ve Akif’in dediği gibi “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.” diyorum.

İsmail KONCUK
Genel Başkan