Dava, Danıştay 2. Daire tarafından görüşülerek, taleplerimizin büyük kısmıyla ilgili yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir. Danıştay 2. Dairenin kararına göre, idareci atama ile ilgili sözlü sınav ve sözlü sınavla alakalı bütün hükümlerinin yürütmesi durdurulmuştur. Ayrıca “ Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Yer Değiştirme Formu” nun takdir puanına ilişkin hükümlerine yönelik de yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir. Bu karara göre, idarenin 15 puanlık takdir yetkisiortadan kalkmaktadır.
Son aylarda, yaklaşık 10 bin okul müdürünün, aynı okulda 5 yıl çalışma sürelerini doldurdukları gerekçesiyle görev yerleri MEB tarafından değiştirilmekteydi. Sendikamız MEB’i uyarmış ve Danıştay kararının beklenmesini istemişti, ancak MEB bu uyarımıza kulak tıkamış alel acele okul müdürlerinin yerlerini değiştirmeye başlamış, hatta il merkezindeki okul müdürlerini ilçe merkezlerine vermiş, adeta bir sürgün uygulanmıştı. Bu konuyla ilgili Danıştay 2. Dairesinin kararına göre;
5 yılını dolduran okul müdürlerinin görev yeri ancak tercihleri doğrultusunda değiştirilebilecektir.. Danıştay 2. Dairesi Ek Madde 1’in “ç” fıkrasının yürütmesini durdurarak, okul müdürlerinin 3 tercihi dışındaki okullara atanması ile ilgili idarenin takdir hakkı kullanmasını imkansız hale getirmiştir.
Bu durumda, idarenin takdir yetkisini kullanarak, tercihleri dışındaki okullara verilen okul müdürlerimizin söz konusu yer değiştirmeleri hukuksuzdur. Tercihleri dışındaki okullara verilen okul müdürleri ilişiklerini kesmişlerse dava açarak eski görev yerlerine dönebilecektir.Bu atamalarda 15 puanlık takdir yetkisinin de kullanılmış olması, ayrı bir iptal gerekçesi oluşturmaktadır.
Ayrıca, yönetmeliğin 3.maddesinin "b" fıkrası ile 20.maddenin yürütmesi durdurularak öğretmenevi ve akşam sanat okullarına (ASO) müdür atanmasının, diğer eğitim kurumlarından farklı olamayacağına karar verilmiştir.
Hukukun üstünlüğü prensibinin her alanda, tavizsiz uygulanmasını isteyen Türk Eğitim-Sen, bu mücadelesine kararlılıkla devam edecektir. Son gelinen bu noktadan MEB bir ders çıkarmalı, Türk milli eğitimini karıştırma alışkanlığından vazgeçmelidir.Kadrolaşmaya, yandaş kayırmacılığına fırsat verilmeyecektir.