Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan’ın, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla yaptığı basın açıklamasıdır.
“Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmaya hazırız.” Büyük Önder Atatürk, Cumhuriyetimizin hangi bedeller ödenerek kurulduğunu, sağlam temellere oturduğunu ve Cumhuriyeti korumak için ne gerekiyorsa yapacağımızı bu şekilde ifade etmişti.
Bu nedenledir ki; Cumhuriyete sahip çıkmak, Cumhuriyet ilkeleri doğrultusunda hareket etmek, kurtuluş mücadelesini unutmamak, şehitlerimizin kanıyla yoğrulmuş topraklarımızı korumak, millet olarak bir ve beraber olmak, ülkemizin bekasına kast edenlere ortak duruş sergilemek en önemli sorumluluğumuzdur. Çocuklarımıza, gençlerimize bırakabileceğimiz en değerli miras da işte budur.
Cumhuriyet; egemenliğin kayıtsız şartsız millette olduğu, kendisini yönetmesini istediği insanları yine halkın kendisinin seçtiği en demokratik yönetim biçimidir. Cumhuriyet aynı zamanda özgürlük demek, Türk milletinin karakteri demek, yaşam biçimi demektir. Cumhuriyet neredeyse 100 yıllık vakur bir çınardır, gölgesi bize ebediyen yeter. Ve Cumhuriyeti yüreğinin en derinlerinde özümseyenler ona layık olmak için ellerinden geleni yapanlardır.
Cumhuriyete yönelik saldırılar; tarihten bihaber zır cahillerin, ülkemizi zayıflatmaya, milletimizin huzurunu dinamitlemeye çalışan pespayelerin, Cumhuriyeti ve Cumhuriyetin kurucusu Atatürk’ü, öğretilerini, ilke ve inkılaplarını toplum nezdinde değersizleştirmeye yönelik sözlerinde ya da her türden terör örgütünün, teröre destek veren ve Türk düşmanlığı yapan ülkeleri de yanına alarak yaptığı lobi faaliyetleri ve saldırılarıyla kendini göstermektedir.
Terör örgütlerinden, tarih yoksunlarına kadar tüm bu asalaklara, imparatorluk bakiyesi topraklarımız için farklı amaç güden, geçmişle de problemleri olan, ruhu dış güçler tarafından satın alınan, zihni sabıkalı milli bilinç düşmanlarına göz açtırmamak, hıyanetlerini kökünden kazımak geleceğimiz için çok önemlidir.
Hafızalarımızda taze tutmamız gereken husus şudur: Hainler Cumhuriyet kurulmadan önce de vardı, kurulduktan hemen sonra da var oldu, bugün de var, yarın da var olacaktır. Önemli olan bu topraklara kök salmış binlerce yıllık Türk devlet geleneğinin devamı olan Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran ve yaşatan iradenin çok güçlü olmasıdır ki, bu irade çok güçlüdür.
100 yıllık hesabı yeniden açan dış mahfiller terör kuklalarıyla birlikte harekete geçmiştir. Elbette devletimiz öyle kudretlidir ki, bu manevralara asla pabuç bırakmamakta ve terörle mücadele kapsamında çok başarılı operasyonlar yürütmektedir. Öncelikle şunu söyleyelim; terörün tamamen ortadan kaldırılması için yürütülen sınır ötesi operasyonlar var olma mücadelemizin bir parçasıdır, üniter yapımızın korunması, bekamız ve Suriyeli mültecilerin evlerine dönmesinin sağlanması için ihtiyaçtır. Ne yazık ki; bu operasyonları farklı yöne çekmeye çabalayan, kime, neye hizmet ettiği belli olmayan, kimlerin yanında saf tuttuğu döneme göre değişen bir takım beslemeler de vardır. Milletimiz öyle bir milli bilince ve sağduyuya sahiptir ki, bu çürük elmalar kolaylıkla ayıklanmaktadır.
Öte yandan kahraman Mehmetçiğimizin bugün sadece terör unsurlarını yok etme mücadelesini değil, aynı zamanda küresel güçlerin yeniden tanzim etmeye çalıştığı coğrafyada toprak kaybetmemenin mücadelesini verdiği de asla unutulmamalıdır. Bu süreçte Mehmetçiğimize verilen tam desteğin onların motivasyonunu artırdığını görmek bizleri mutlu etmektedir.
Dolayısıyla Türk Eğitim-Sen olarak Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı gibi Barış Pınarı Harekâtı’nda da devletimizin yanında saf tuttuk. Kara propaganda yapan güruhların niyetlerini, amaçlarını, kimlerin yanında saf tuttuklarını kamuoyuna anlattık. Bölücü örgütün inine yapılan tüm harekâtlarda Türk Eğitim-Sen olarak devletimizin tereddütsüz, şüphesiz, koşulsuz yanında olduk ve yanında olmaya devam edeceğiz.
Bu harekâtlar ile birlikte inşallah hedefimize adım adım ulaşıyoruz. Türkiye’nin gerek ABD ile gerekse Rusya ile imzaladığı mutabakatlar bunun göstergesidir. Rusya ile varılan mutabakat gereği teröristlerin güvenli bölgeden çıkarılması için verilen 150 saatlik süre tam da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda dolmaktadır. Sahadaki askeri varlığımız, masadaki gücümüzü sağlamaktadır. PKK üzerinden bir terör koridoru oluşturulması hesabına darbe vurulmuştur.
Türk milleti huzur ve barış içinde yaşasın diye hayatlarını bir saniye bile düşünmeden feda eden şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, acılı ailelerine ve milletimize baş sağlığı diliyoruz. Gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz.
Bu minvalde Türk Eğitim-Sen olarak Cumhuriyetimizin 96’ıncı yıl dönümünü kutluyor; Cumhuriyet çocukları olarak bu toprakların vatan yapılmasında, Cumhuriyetin kurulmasında, özgür, modern bir ülkenin inşasında büyük emek veren, çağdaş değerleri kılavuzu yapan başta Ulu Önder Atatürk, yol arkadaşları ve tüm aziz şehitlerimizin hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, onları minnet ve dualarla anıyoruz.
Yaşasın Cumhuriyet! Yaşasın halkın iradesinin gücüne inanan aziz Türk milleti!
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.