Ana SayfaHABERLEREylem EtkinlikTÜRKİYE KAMU-SEN TEK DİL, TEK VATAN, TEK MİLLET DEDİ

TÜRKİYE KAMU-SEN TEK DİL, TEK VATAN, TEK MİLLET DEDİ

Açıklamayı yapan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, "Devlet televizyonundan özellikle Kürtçe yayın yapılmasını, resmi dilimiz Türkçe’nin yanı sıra, Farsça, Arapça, Ermenice ve Fransızca’nın karışımından oluşan Kürtçe’nin ikinci bir dil olarak kabul edilmesi anlamına gelmeyecek mi ?" diye sordu.
 Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız konuşmasına şöyle devam etti;
"TRT  yarın tam gün Kürtçe yayınına başlıyor. Yaklaşık bir haftadır da deneme yayınını sürdürmektedir. TRT daha deneme yayınına başladığı gün Türk Milletini şok etmiştir. Ekranına çıkartmış olduğu sanatçı Türk ordusunu küçülten, teröristi öven şarkılar söylemiştir. Bu anlayışı ve uygulamayı şiddetle kınıyoruz
Değerli basın mensupları
Yaklaşık 30 yıldır ülkemizi kana bulayan terör örgütünün eylemlerinin altında yatan gerçeğin, ülkemizi bölmek olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak, Türkiye verdiği 30.000 şehit ve fedakâr çalışmaları ile bu hain emellerin önünde durmuş, bölücüler emellerine ulaşamamışlardır.
Bütün bu mücadelenin sonucunda gelinen nokta ise bizi endişelendirmektedir.
Üniter devleti tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak, tek dil olarak tanımlayanların bu uygulaması ile Anayasanın 3.maddesindeki, “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanunda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli Marşı “İstiklal Marşı”dır. Başkenti Ankara’dır”  ilkesi ihlal edilmiş olacaktır.
Terör, “baskı, cebir, şiddet, korkutma, sindirme veya tehditle cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzenini değiştirmek, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk devletinin ve cumhuriyetinin varlığını tehlikeye düşürmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek eylemlerdir”
Böyle bir çalışma, terör ve teröriste boyun eğme ve taleplerini kabul etme anlamına gelmeyecek mi?
Devlet televizyonundan özellikle Kürtçe yayın yapılması, resmi dilimiz Türkçenin yanı sıra, Farsça, Arapça, Ermenice ve Fransızcanın karışımından oluşan Kürtçe’nin ikinci bir dil olarak kabul edilmesi anlamına gelecek mi ?
Bu tür çalışmalarla çok dilli ve çok dinli bir yapının yolu açılmış olmayacak mı?
Değerli basın mensupları,
TRT’nin tam gün Kürtçe yayın yapması, TRT Kanununun, Yayın Esaslarını düzenleyen 5.maddesinin  
a) bendindeki Anayasanın sözüne ve ruhuna bağlı olma; Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü, milli egemenliği, Cumhuriyeti, kamu düzenini, genel asayişi, kamu yararını korumak ve kollamak,
f) Türk Milli eğitiminin temel görüş, amaç ve ilkelerine uymak,              
g) Kolayca anlaşılabilir, doğru temiz ve güzel bir Türkçe kullanmak,  ilkelerine de aykırı düşmektedir.
TRT’nin, Türkiye’nin en önemli kurumlarından biri olduğu herkes tarafından kabul edilmektedir.

-Bu kurumun logosu altında bir kanalın Kürtçe ve Farsça’ya tahsis edilmesi, halen, TBMM çatısı altında bulunan ve terör örgütünün sözcüsü durumundaki bir partinin talepleri ile örtüşmesi bir tesadüf müdür?
-Halen cezasını çekmekte olan terörist elebaşının bu ülkede yaşayan insanların beşte biri Kürt’tür, o halde TRT kanallarından birini Kürtlere tahsis etmelidir sözleri ile uyuşması bir tesadüf müdür?
-Bölücü terör örgütü elebaşları ve meclisteki uzantılarının talepleri doğrultusunda, TRT kanallarından birinde Kürtçe yayın başlatılarak ülkemizin üniter yapısı tehdit altına girmiş olacaktır.
-Bu talebi Diyarbakır Büyük Şehir Belediye Başkanı’nın bölgeden çıkarılan madenlerden pay alma talebinin olumlu karşılanması mı takip edecektir?
-Bu yolun açılması halinde, Türkiye’de yaşayan ve farklı dil konuşan diğer toplulukların da yayın talepleri gündeme gelmeyecek midir?
-Bu ülke trafik levhalarını üç dile çevrince insanları nasıl anlaşacaktır ?
-Anayasamızın 66. maddesi “Türkiye Cumhuriyeti devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür denilmektedir.” ilkesi yerine Türkiyeli demenin ülkemize ve barışa nasıl bir katkısı olacaktır ?
-Dil bir milletin temel sigortasıdır. Aynı duygularla duygulanmak, aynı hüznü yaşamak ortak dili olan insanlara has bir duygudur. Bu özellikten mahrum toplumların bir ideal, bir hedef etrafında buluşması imkansızdır. Bugün Amerika Birleşik Devletlerini dünyanın en büyük gücü yapan temel farkı, ayrı milletlere ait Amerikan vatandaşlarının İngilizce konuşabilmeleridir. Oluşturulan bu ortak dil, bir beyaz Amerikan vatandaşını bile zenci bir başkan adayına oy vermeye yöneltebilmiş ve Dünyaya hakim bir devlet yaratmıştır.
-Sömürülen ülkelerin en temel özelliği de, hakim bir kültür etrafında bütünleşme yerine bir takım etnik farklılıkları öne çıkarmaları, bu uğurda her türlü emperyalist emellere açık olmalarıdır.
-Bir çok Türk vatandaşı, “Bu bir tavizdir, bu uygulama birlik ve beraberliğimize bir fayda sağlamak şöyle dursun başka tavizleri de beraberinde getirmekten başka bir işe yaramayacaktır.” diye düşünmektedir.
-Surda bir gedik daha açtık. Devamı Kürtçe eğitim öğretim yapılması olacaktır.” Diye bağıranları duyar gibi oluyoruz. AB Dayatması ile geleceğimiz bakımından neleri feda ettiğimizi tarih en acı şekilde gösterecektir. Olmayan Kürtçeyi TRT eliyle ortak bir dil haline getirmeye çalışıyorsunuz. Tarihi sorumluluğu bu  kararı verenlere aittir. Aziz milletimiz gözleri önünde sergilenen bu senaryonun bir parçası olmamalıdır.
-Entegre olmaya çalıştığımız Avrupa ülkelerinde, Türkiye gibi terör tehdidi ile karşı karşıya bulunmamalarına rağmen;  kamu yayıncılığı büyük destek görüp, resmi dil dışındaki konuşmalara cezalar uygulanırken, TRT’nin adının Kürtçe yayın ile yan yana anılması başta Türkiye Kamu-Sen üyeleri olmak üzere bütün Türk milletini rahatsız etmiş, vatan uğruna şehit olan kahraman evlatlarımızın kemiklerini sızlatmıştır.
TRT çatısı altında böyle bir uygulama yapılması Kamu vicdanında eninde sonunda sorgulanacaktır."

Son Haberler

TÜRK’ÜN MEVCUDİYETİ 30 AĞUSTOS’LA TARİHE MÜHÜRLENDİ

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan’ın, 30 Ağustos Zafer Bayramı ile ilgili yaptığı basın...

GENEL BAŞKANIMIZDAN MHP GENEL BAŞKANI SAYIN DEVLET BAHÇELİ’YE ZİYARET

Genel Başkanımız Talip Geylan, 28.08.2024 tarihinde MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yi ziyaret ederek, eğitimin ve eğitim çalışanlarının gündemine dair bilgilendirmelerde bulundu.

ÜCRETLİ KÖLELİK UYGULAMASINA SON VERİLMELİ!

Genel Başkanımız Talip Geylan, eğitim sisteminin en büyük sorunlarından birisinin ücretli öğretmenlik uygulaması olduğunu söyleyerek, "Korkarım ki, geçen yıl 80 bine ulaşmış olan ücretli öğretmen sayısı, bu öğretim yılında 100 binlere dayanacaktır."dedi.

ÖĞRETMENLERİMİZ NEDEN HALA GÖREVE BAŞLATILMADI?

Genel Başkanımız Talip Geylan, öğretmen atamalarının gecikmiş olmasını açılan davalara bağlamanın haksızlık olduğunu belirterek, “Danıştay’ın kararından hiçbir şekilde etkilenmeyecek şekilde 20 bin öğretmenimizi daha fazla bekletmeden öğrencileriyle buluşturmanın en makul yolu, mülakata giren tüm adaylara KPSS puanı ölçüsünde sözlü puanı vermektir.” dedi