TÜRK Eğitim-Sen, KPSS’de cevap kağıtlarının yanlış değerlendirildiğinden şüphelenen adaylardan gelen ihbarlarla harekete geçti.
2010 KPSS deki kopya olayının ortaya çıkarılmasından sonra Eğitim Bilimleri sınavı iptal edilmişti.
Polis MYO sınavında çıkan sorularla, sınavdan önce bir dershane’nin deneme sınavındaki soruların bire bir aynısı olduğu tespit edilince sınav iptal edilmişti.
2010 TUS sınavınında, cevap anahtarlarında yanlışlık yapıldığı gerekçesi ile sınavın iptal edildiği kamuoyu tarafından bilinmektedir.
2011, YGS’deki şifreleme iddiaları ve arkasından KPSS’de puanların yanlış hesaplandığı konusunda sendikamıza bazı şikayetler gelmektedir. Artık bir ÖSYM klasiği haline gelen bu olaylar karşısında Başkan Ali DEMİR’in pişkinliğini hayretle karşılıyoruz.
KPSS’de eksik net iddiaları devam ediyor. Sınava giren birçok aday ÖSYM’ye başvurdu. ÖSYM, adayların işaretlediği optik formları ve cevap kağıtlarını yayınladı. Ancak adayların kendi soru kitapçıklarını yayınlamadı. Bu durum yayınlanan optik ve cevap kağıtlarının adaya ait olup olmadığı tartışmalarını doğurmaktadır. Her adaya ayrı soru kitapçığı verildiğinden her adayın cevap kağıdı da farklı olacaktır.
Sendikamız, adaylara ait cevap kağıtlarını ve cevap anahtarlarını yayınlayan ÖSYM’den şüpheleri gidermek için soru kitapçıklarını da yayınlamasını istedi. Her adaya farklı kitapçık yayınlanmadan cevap kağıdını yayınlamanın anlamı yok. Şüphenin ortadan kalkması için yapılacak tek şey soru kitapçıklarının da yayınlanmasıdır.
KPSS’ye giren birçok kişi gazetelerde, internet sitelerinde feveran ediyor, sendikamız adayların soru kitapçıkları da yayınlansın diye resmi başvuru yapıyor, basın açıklamaları yapıyor, ancak ÖSYM her zaman olduğu gibi kapı duvar, kulaklarını tüm taleplere tıkamış hiç bir açıklama yapmıyor.
Türk Eğitim Sen olarak ÖSYM’yi şeffaf olmaya davet ediyoruz.Kulaklarını her türlü talebe tıkayan ÖSYM bu ülkenin bir kurumu mudur, diye sormadan edemiyoruz. ÖSYM artık adam olmaya talip bir kurum gibi davranmayı öğrenmeli ve kamuoyunun tepkilerine duyarlı açıklamalar yapmalı ve insanları tatmin etmelidir. ÖSYM bu tavrı ile arsız çocuklara benzemektedir, ne deseniz kar etmiyor, ne deseniz aldırış etmiyor. Anlaşılan ÖSYM’yi yönetenlerin bu kurumun kaybettiği itibarı sağlamak gibi bir düşünceleri yok. Saldım çayıra mevlam kayıra anlayışı ile hareket eden bir ÖSYM istemiyoruz.
TÜRK EĞİTİM-SEN GENEL MERKEZİ