Yapılan şudur, sendika başkanı olduğunu söyleyen bir kişi çıkıyor, bir diğer sendika başkanının, bulunduğu kurumda çalışan sayısı 100’ü geçtiği için, ya sendika başkanlığından, yada müdür baş yardımcılığından istifa etmesini söylüyor. Bu iddia doğrudur, yanlıştır ama bir sendikacının görevi YASAKLARI SAVUNMAK MIDIR yoksa YASAKLARIN KALDIRILMASI İÇİN MÜCADELE ETMEK MİDİR? Bir sendika başkanı, kendisi ile aynı işi yapan, aynı kulvarda mücadele eden bir sendikacı ile ilgili GAMMAZLIK YAPAR MI? Çıkar sendikal mücadeledeki eksiklerini söyler, sendika olarak takip ettikleri stratejiyi eleştirir, bunlar normaldir. Ancak, bir sendika başkanı, diğer bir sendika başkanı ile ilgili GAMMAZLIK YAPMAZ, YAPMAMALIDIR!
Bu sendika başkanı, bu gammazcı, muhbir tavrıyla memur sendikacılığına yeni bir boyut getirmiştir. Ama, bu yeniliğin olumlu bir yenilik olduğunu söyleyemeyiz. Bu üslupla sendika adına GAMMAZ BİR SEN diyesi geliyor insanın. Yazıklar olsun, ne diyelim.
Şube Başkanımız Sami ÇELİK’in kişiye yönelik açıklaması aşağıdadır.
Not:Söz konusu sendika şube başkanının açıklaması genel merkez sitelerin de de yer aldığı için, bu açıklama sitemizde yapılmıştır.
EĞİTİM BİR-SEN İSTANBUL 4 NOLU ŞUBE BAŞKANI ALİ YALÇIN’A BAŞKANLIK AĞIR GELDİ GALİBA!
Ülkemizin elit bir kısmını oluşturan eğitim çalışanları,milli hassasiyetlerini,mesleki hayallerini onurlu ve güçlü gelecek beklentilerini Türk Eğitim-Sen potasında hamur etmişler ve ülkemizin en müteber kuruluşlarından birini vücuda getirmişlerdir.Bu sebeple sendikamız en güçlü referans kaynağı olmuştur.
Sendikamız son dönemlerde baskı ,dayatma ,karalama ve keyfi uygulamalara hedef olmuş ama mensuplarımız onurlu duruşlarından taviz vermemiştir.
İşte bunlardan birisi de Eğitimbir-Sen İstanbul 4 nolu şube başkanının kendi sitelerinde yayınladığı karalama yazısıdır.Ali yalçın 4688 sayılı kanuna sığınarak kinini kusmaya devam ediyor.Ne olmuş okul çalışanı sayısı 102 olmuşda ben hemen istifa etmeliymişim,yoksa neler neler olurmuş..Ayıp,ayıp yazıklar olsun,aslında 100 ve daha yukarı çalışan, olan kurumlarda idareciler üye olamıyor.Bu yüz karası kanunun aleyhinde beyanat vermesi gerekirken altın bulmuş madenci gibi mağdur olana saldırıyor.
Oysa genel kurullar 3 yılda bir yapılır,ben başkan olduğumda personel sayım 80 idi ve 3 yıllık görev için seçilmişim, buda benim müktesep hakkımdır.
Biz kanunlara her zaman saygılı olmuşuz, biz devlete baş kaldıran savcılara cesur yürek dememişiz.Ben basında hep gerçekleri anlattım, yalan, iftira, bizim kitabımızda yazmaz.Doğruları yapmaya direnenlerle de elbetteki mücadele etme hakkını kendimde buluyorum
Hiçbir zaman müdür atamalarında müdür olamadığımdan yakınmadım, hatta sevindim. Ben haksız uygulamalara direndim.Liyakatlı olmayan, hak etmeyen, yeterli olmayan, puanı en az olup 5.ci sıradan müdür yapılanlara ülkem adına karşı koydum.Geleceğimiz adına karşı koydum.Aslında hak ve adaleti ağızlarından düşürmeyen malum kişiler adamlarını norm kadro fazlası olan yerlere atamak.Müdür ,müdür yardımcılığı gibi makamlara atayarak ne kadar adaletli olduklarını gösterdiler.Benim olsun kötü olsun, benim olsun yanlış olsun mantığına sahip cıktılar.
Özel kurdurulmuş bu bağımlı , suni, sarımı sarı sendika şube başkanı hep aynı nakarat hep aynı nakarat. Aynı şeyleri söyler durur.Yani benim oğlum bina okur döner döner yine okur, hiçbirşey bulamaz promosyon der.Bizim onlardan önce bu promosyon çalışmasını yaptığımızı ve sonradan yine ortak karara imza attığımızı söylemezler çünkü doğruyu söylemezler.
Toplu görüşmelerde, üst kurullarda getirdiğimiz istek ve dökümanlar üniversitelerde araştırma konusu haline gelmiştir.Anadolu’dan gelenler bilirler;Bahar ayı gelince buzağı’yı tarlaya çıkarıldığında sağa sola koşar, kendini parçalar, anlamsız hareketler yaparlar.
Bir zamanlar Allahın selamının esirgendiği bu kişilere bu makam fazla geldi galiba.
Yeter mi, size bağlı!………..
SAMİ ÇELİK
TES İSTANBUL 6 NOLU ŞUBE BAŞKANI