Ana SayfaHABERLERGüncelMAAŞLAR ERİYOR, HÜKÜMET UYUYOR!..

MAAŞLAR ERİYOR, HÜKÜMET UYUYOR!..

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız konuşmasını şöyle sürdürdü;

"2008 yılına ilişkin veriler açıklandıkça, geride bıraktığımız yılın vehameti de gözler önüne serilmektedir. 2006 yılında Türkiye’de ve dünyada ortaya çıkan göstergeler, bir ekonomik krizi işaret etmekteydi.Yetkilileri ekonomi konusunda uyardığımızda, felaket tellallığı yapmakla suçlanmıştık. Bizim amacımız felaketi çağırmak değil, ülkenin bir ekonomik krize doğru yol aldığını anlatabilmekti.

Bugün bu konuda ne denli haklı ve samimi olduğumuz ortaya çıkmıştır. Çünkü artık felaket yaşanmaktadır. O dönemde bizi anlamakta güçlük çekenler, şimdi de ekonomik krizle ilgili olarak alınan tedbirlerin yetersizliğini fark edememektedirler.Uyarılarımıza kulak tıkadıkları sürece de kendi kısır döngüleri ve çelişkileri içinde kaybolup gideceklerdir. Türkiye Kamu-Sen olarak yıllardır ifade ettiğimiz tedbirleri almakta ayak direyenler, yaşanan bütün ekonomik olumsuzluklardan da sorumludurlar. Ekonomik krizin işaretleri belirdiğinden beri siyasal iktidara, krizden çıkışın yol haritasını göstermeye çalışmaktayız. Daha önce de defalarca dile getirdiğimiz gibi üretim ve tüketim piyasaların iki önemli unsurudur.Üretim olmadan tüketim olmaz; ama asıl önemlisi tüketim olmazsa piyasa çarkları tamamen durur.Bu nedenle üzerinde en çok durduğumuz konu, üretici ve tüketici kesimin birlikte desteklenerek krizden çıkılması olmuştur.Ancak siyasi iradenin tedbir diye nitelediği tüm önlemler yalnızca üretim kesimine yönelik olmuştur.Bir yanı eksik olan tedbirlerle istenilen sonuca ulaşılamadığı, 2008 yılı ile ilgili açıklanan her ekonomik veride görülmektedir.Tüketici kesimin kenara itilmesi sonucunda kapasite kullanım oranı 2008 yılında yüzde 16,4 oranında azalmıştır.Kasım ayı rakamları incelendiğinde sanayi üretiminin yıllık yüzde 14 dolayında azaldığını, binlerce şirketin de kapandığını görmekteyiz.Bir önceki yılın aynı döneminde yüzde 3,3 olan büyüme, 2008 yılının aynı döneminde yüzde 0,5’e gerilemiştir.Buna bağlı olarak 3. dönemler dikkate alındığında işsizler ordusuna 300 bin insanımız daha katılmıştır.Türkiye Kamu-Sen’in tahminine göre 2008 yılı sonunda işsiz sayısı ne yazık ki 2 milyon 800 bin seviyelerini bulacaktır.Yıllardır anlatıyoruz: Talep azalınca, üretim de istihdam da doğal olarak azalır.Bu durumda alınacak ilk önlem talebi canlandırmaktı. Ancak ne yazık ki, bu tercih gündeme bile alınmadı.Bu sonuçlar, sözümüzü dinlemeyen, haklı taleplerimizi hiçe sayan siyasi iradenin eseridir.Bu nedenle yaşanan gelişmelerin tek sorumlusu sesimize kulak vermeyen siyasi iktidardır."

Genel Başkan Akyıldız, vatandaşın yaşadığı gerçek enflasyona ilişkin de çarpıcı örnekler verdi;

"Bilindiği gibi enflasyon, 851 çeşit ürünün fiyatında belirlenen dönem içinde meydana gelen değişim oranını ifade etmektedir.Yıllardır enflasyon sepetine dahil olan ürünlerin fiyatları ile vatandaşlarımızın kullanmak zorunda olduğu temel tüketim maddelerinin fiyatlarındaki değişim farklı olmaktadır.  Bu farklılık da vatandaşlarımızın alım gücünü doğrudan etkilemektedir.Hatırlanacağı gibi hükümet, toplu görüşmelerde memurlarımızın haklı taleplerini görmezden gelmiş, enflasyon hedefi çerçevesinde 2008 yılı için ortalama memur maaşına 90 YTL, en düşük dereceli memur maaşına da 75 YTL’lik artış yapmıştı. Ancak elektriğe %50, doğal gaza %75, kömüre %48, temizlik ürünlerine %32, ulaşıma %27 ve gıdaya %13 zam gelince, memur maaşlarına yapılan artışların tamamı geri alındı. TÜİK’in verileri baz alındığında 2008 yılı için 851 çeşit ürünün enflasyonu yüzde 10,06 olarak hesaplanmıştır.Ancak, vatandaşlarımızın vazgeçemeyecekleri 84 üründen oluşan harcama kalemlerindeki yıllık ortalama artış yüzde 19,7 olmuştur.Bu durumda vatandaşımızın enflasyonu yüzde 10 değil yüzde 20’dir.2008 yılında memur maaşlarına artış ile TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranı baz alındığında 2008 yılının ikinci altı aylık döneminde memurlarımızın yüzde 2 dolayında alacaklı olduğu ortaya çıkmaktadır.Bizler krizden çıkmak için tüketici kesimin desteklenmesini savunurken, siyasi iradenin bu kesimi adeta defterden sildiği görülmektedir. 2009 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununda, 2008 yılının ikinci altı aylık döneminde TÜFE rakamının %4’ün üstünde gerçekleşmesi durumunda, kamu görevlilerine enflasyon farkı ödeneceği belirtilmektedir. Açıkçası bu %4’ün nereden çıktığını bizler anlayamadık. 2008 yılının ikinci yarısında memurlara %2 maaş artışı yapılmıştır. Dolayısı ile enflasyon farkı kriterinin de %2 olarak alınması gerekmektedir. Bu nedenle, hiçbir gerekçeye dayanmayan %4 oranını yargıya taşıma durumumuz bulunmaktadır".

Hükümeti ekonominin gidişatına yönelik tedbir alması konusunda bir kez daha uyaran Akyıldız konuşmasını şöyle tamamladı;

"2008 yılının vatandaşlarımız için nasıl bir yıkım getirdiğini, rakamlar açıklandıkça daha iyi görme imkanımız olacaktır. Şu ana kadar ortaya çıkan veriler, 2008’in özellikle dar ve sabit gelirliler açısından zor geçtiğini göstermektedir.Ancak asıl üzücü olan, tüketici kesimle birlikte üreticilerimizin de büyük sıkıntı içinde olduğu ve bu durumun işsizliği olumsuz etkilediği gerçeğidir.Siyasi iradenin bu konudaki vurdumduymazlığı devam ederse 2009 yılında ekonominin bütün çarkları duracaktır.

Böyle olumsuz bir durumun yaşanmaması için mutlak surette, sesimizin iktidar sahiplerince duyulması gerekmektedir. Çarklar durmaya başlamıştır. Hızla giden bir araç, aniden durmaz.Ülkemiz ekonomisi de motorlarını kapatmış, geçmişin rüzgarıyla ile yol almaktadır.Her şey için çok geç kalınmadan, sanayimiz tam olarak durmadan memurlarla birlikte işçi, çiftçi, emekli, asgari ücretli gibi dar ve sabit gelirli tüketim kesimi desteklenmelidir.2008 yılı Ağustos ayındaki mutabakat, normal ve kabul edilebilir ekonomik şartlar göz önünde bulundurularak imzalanmıştır. Şimdi ekonomide her şey alt üst olmuştur. 2009 yılı bütçesi, komisyondan geçtikten sonra revize edilmiş ve IMF talimatlarına uygun hale getirilmiştir.2009 yılı bütçesinde yapılan bu düzeltme, ülkemizde olağan üstü bir durum olduğunun ispatıdır.Bu nedenle kamu görevlilerinin maaşlarında da bu doğrultuda düzeltme yapılması mümkündür. Gerek yaşadığımız krizin etkilerini gidermek, gerekse gerçekleşen enflasyon karşısında eriyen maaşları telafi etmek amacıyla memur maaşlarına derhal aylık 200 TL kriz iyileştirmesi yapılmalıdır.2006 yılında olduğu gibi haklı çıkmak istemiyoruz. Gerçek görülmeli, tedbir derhal uygulanmalıdır."

Toplantıya, Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş, Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Türk Kültür Sanat-Sen Genel Başkanı Hasan Hüseyin Yılmaz ve Türk Haber-Sen Genel Başkanı İsmail Karadavut da katıldı.

Son Haberler

TÜRK’ÜN MEVCUDİYETİ 30 AĞUSTOS’LA TARİHE MÜHÜRLENDİ

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan’ın, 30 Ağustos Zafer Bayramı ile ilgili yaptığı basın...

GENEL BAŞKANIMIZDAN MHP GENEL BAŞKANI SAYIN DEVLET BAHÇELİ’YE ZİYARET

Genel Başkanımız Talip Geylan, 28.08.2024 tarihinde MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yi ziyaret ederek, eğitimin ve eğitim çalışanlarının gündemine dair bilgilendirmelerde bulundu.

ÜCRETLİ KÖLELİK UYGULAMASINA SON VERİLMELİ!

Genel Başkanımız Talip Geylan, eğitim sisteminin en büyük sorunlarından birisinin ücretli öğretmenlik uygulaması olduğunu söyleyerek, "Korkarım ki, geçen yıl 80 bine ulaşmış olan ücretli öğretmen sayısı, bu öğretim yılında 100 binlere dayanacaktır."dedi.

ÖĞRETMENLERİMİZ NEDEN HALA GÖREVE BAŞLATILMADI?

Genel Başkanımız Talip Geylan, öğretmen atamalarının gecikmiş olmasını açılan davalara bağlamanın haksızlık olduğunu belirterek, “Danıştay’ın kararından hiçbir şekilde etkilenmeyecek şekilde 20 bin öğretmenimizi daha fazla bekletmeden öğrencileriyle buluşturmanın en makul yolu, mülakata giren tüm adaylara KPSS puanı ölçüsünde sözlü puanı vermektir.” dedi