Genelgede; ()
“2- Hizmetiçi eğitim belgelerinin değerlendirmeye alınmasında, Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme Yönetmeliğinin Geçici 1’inci maddesi uyarınca, Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 13 Ağustos 2005 tarihinden önce tamamlanmış olan hizmet içi eğitim etkinliklerinin bir haftası 5 kredi puanı karşılığında değerlendirilecektir. Söz konusu Yönetmeliğin yürürlük tarihinden önce tamamlanmış olan hizmetiçi eğitim etkinlik belgelerinde saat belirtilmiş olsa bile saat üzerinden değerlendirme yapılmayacaktır.
13 Ağustos 2005 tarihinden önce tamamlanmış olan hizmetiçi eğitim etkinliklerinden hafta sayısı, etkinlikte geçen toplam sürenin 7’ye bölünmesi suretiyle bulunacaktır. Bu hesaplama sonunda arta kalan gün sayısı 5 ve üzerinde ise ayrıca bir hafta olarak değerlendirmeye alınacaktır. Gün sayısı 5’in altında olan etkinlikler ile hafta hesaplaması sonucunda arta kalan süresi 5’in altında olan günler değerlendirmeye alınmayacaktır.”
Denmektedir.
Oysa;
“ÖĞRETMENLİK KARİYER BASAMAKLARI YÖNETMELİĞİ:
Hizmet içi eğitim etkinliklerinin kredilendirilmesi ve değerlendirilme esasları
Madde 28 – Öğretmenlere yönelik düzenlenecek hizmet içi eğitim etkinlikleri ile süreleri, öğretmenlerin kişisel ve meslekî gelişimleri için ihtiyaç duydukları eğitim konuları dikkate alınarak belirlenir. Bu kapsamdaki hizmet içi eğitim etkinliklerinin çerçeve programı, ilgili birimler ve Hizmetiçi Eğitim Dairesi Başkanlığı iş birliğinde hazırlanır ve Kurulca karara bağlanır.
Hizmet içi eğitim etkinliklerinin öğretmenlik kariyer basamaklarında değerlendirilme esasları şunlardır:
a) Yurt içi ve yurt dışı hizmet içi eğitim etkinliklerinin her 6 saati bir kredi puanı karşılığında değerlendirilerek bu etkinliklerin toplam kredi puanı bulunur.
b) Değişik tarihlerde ve farklı sürelerde hizmet içi eğitim etkinliklerine katılan öğretmenlerin kredi puanları her bir etkinlik için ayrı ayrı hesaplanır.”
Şeklindedir.
Görüldüğü gibi yönetmelik ve genelge hükümleri birbiriyle örtüşmemektedir. Yönetmelikte saat hesabı yapılır derken, genelgede geçi maddeye dayanılarak, hafta hesabı yapılır denmektedir. En önemlisi de Yönetmelikte böyle bir hüküm bulunmamasına rağmen, Genelgede 5 günün altındaki hizmetiçi eğitimlerin sayılmaması, hiç bir dayanak ortaya konmadan özellikle belirtilmiştir. Oysa yönetmelikte her bir etkinliğin ayrı ayrı hesaplanacağı belirtilmiştir. Eğer genelgeye göre hareket edilirse 5 günden az olan hizmetiçi eğitimlerin sayılmaması durumu ortaya çıkmaktadır ki, 5 günden daha kısa süreli hizmetiçi eğitimlere katıalanlar bu eğitimlere katılmamaış sayılacaklar ve değerlendirmeye alınmayacaklardır.
Her kafadan bir ses, keşmekeş ve belirsizlik devam ediyor.
Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı tarafından asıl açıklanması ve uygulama birliği sağlanması gereken konularda belirsizlik ve her kafadan bir ses halen devam etmektedir.
Mesela;
Kültürel Etkinlikler konusu altındaki değerlendirmelerde 11 sırada “Belgelendirilmiş saha gezileri” ne demektir? Hangi geziler geçerli olacaktır? Valilikten ve milli eğitimden olur alarak öğrencileriyle birlikte başka ile geziye gidiş geçerlimidir? Yine olur alarak aynı ilde öğrencilerini müzeyi gezdiremeye götürmek geçerli midir? Veya meslek dersi öğretmenlerinin 3308 sayılı yasa gereğince öğrencilerinin uygulama yaptığı iş yerlerini gezmesi, koordinatörlük yapması geçerli midir? Nedir bu “saha”? İnşallah futbol sahasını kast etmemişsinizdir…
Yine mesela;
29. sırada “Mesleki ürün, ders araç ve gereci hazırlama” Bu ne demektir ve nasıl belgelendirilecektir? Örneğin tahtayı silmek için halı veya keçe parçalarından silgi yapan öğretmen veya ders araç gereci yokluğundan, tebeşire ip bağlayıp pergel yerine kullanıp daire çizen öğretmen ders araç gereci hazırlamış mıdır? Bir öğretmen araştırma yapıp ders notu hazırlayıp fotokopiyle çoğaltıp öğrencilerine dağıtarak ders aracı hazırlamış mıdır? Sınıfına mevsim şeridi hazırlayan öğretmen ders araç gereci hazırlamış mıdır? Bizce hazırlamıştır. Peki bu nasıl belgelendirilecektir? Yoksa Milli Eğitimden olur alması mı gerekmekteydi? Öğretmen hangi belgeyi sunacak?
Bu tür konularda maalesef, ne kılavuzda, ne yönetmelikte, ne genelgede ne de değerlendirme formunda tek bir açıklama bile yapılmamaktadır.
Burada yazıyı uzatmamak, ve sorunu net olarak ifade edebilmek adına sadece iki örnek verdik. Değerlendirme formundaki bir çok maddede aynı belirsizlik ve tutarsızlık vardır.
Milli Eğitim Bakanlığını yine uyarıyoruz;
Başvuru süresi hemen uzatılmalı, başvuru yapacak öğretmenler en ince ayrıntısına kadar bilgilendirilmeli, ilçe ve il değerlendirme kurullarının neleri kabul edip, neleri kabul etmeyeceği belirtilmeli, nelerin nasıl belgelendirileceği açıklanmalıdır. Ancak bundan sonra başvurular ve değerlendirmeler yapılmalıdır.
Aksi takdirde bir çok başvuru haklı veya haksız gerekçelerle kabul edilmeyecek, öğretmenler mağdur edilecek ve yine mahkeme kapılarında Milli Eğitim Bakanlığı aleyhine açılmış binlerce dava olacaktır. Üstelik muğlak ifadelerle dolu kılavuz ve ne dediği anlaşılmayan genelgeden dolayı bu davalar kazanılacak ve devlet ciddi boyutta zarara uğrayacaktır. Bu işlemleri tesis eden kişiler hakkında suç duyuruları ve tazminat davaları da peşinden gelecektir.
Aklın yoluna, akıl fikir ve izan sahibi insanların sesine kulak vermek herkesin lehine olacaktır.
Unutulmamalıdır ki;
Akılsız insanlar ancak olan aklını kullanır, akıllı insanlarda olan aklını kullanır ama en akıllı insanlar başkalarının da aklını kullanır.