Milli Eğitim Bakanlığı tarafından şimdi de eğitim çalışanlarına “Bilişim Sistemleri Kullanım Taahhütnamesi” imzalatılmaya çalışılmaktadır. Taahhütnamenin kelime anlamı “Kişinin kendi ad ve hesabına, bir gerçek kişi veya tüzel kişiye karşı, sözleşmeli ya da sözleşmesiz olarak, bir işin yapılmasını veya bir şeyin teslimini üstlendiğini gösterir belge” olarak tarif edilmektedir. Bakanlık taahhütnamenin ne olduğundan habersiz olmalı ki; taahhüt veren kişinin kendi adına, kendi iradesi ile gerçekleşebilecek bir durumu personele zorunlu tutmaktadır.
Emin ZARARSIZ imzası ile 29.05.2012 tarih ve 809 sayılı yazı ile bu taahhütnameler ekte tüm valiliklere gönderilmiş ve eğitim çalışanlarına imzalatılması talimatı verilmiştir. Eğitim çalışanları ifa ettikleri görevin farkında olacak kadar aklıselim çalışanlardır. Hangi fiilin suç teşkil ettiği, hangi fiil işlendiğinde hukuki ve cezai sorumluluğunun bulunduğunu bilecek yeterliliktedir. Bu şekilde bir taahhütnamenin personele imzalatılmasının istenmesi dahi abesle iştigaldir. Emin ZARARSIZ tarafından imza altına alınan ve valiliklere gönderilen bu yazı usulen yanlış olduğu gibi esas itibari ile eğitim çalışanlarına yapılmış büyük bir ayıptır.
Taahhütnamede eğitim çalışanlarının bilişim sistemlerini nasıl ve ne şekilde kullanacakları maddeler halinde sayılmış ve taahhütnamede düzenlenen hususları yerine getirmeyenlerin mali, cezai ve hukuki tüm sorumluluğun kendilerine ait olduğu belirtilmiştir. Personel tarafından işlenilen bir fiil hukuka aykırı ise buna zaten taahhütname olsun olmasın cezai işlem yapılmak durumundadır. Bunu taahhütname ile imza altına almış olmak uygulamada hiçbir anlam ifade etmemektedir. Sadece eğitim çalışanları milli eğitim bakanlığı tarafından bir kez daha küçük düşürülmüştür. İdare tarafından, çalışanlar taahhütname imzalamaya hiçbir suretle zorlanamaz.
