Türk Eğitim-Sen olarak, MEB yasası ile 4 yılını dolduran okul müdürleri, müdür başyardımcıları, müdür yardımcıları, ayrıca il-ilçe Milli Eğitim Müdürleri, İl Milli Eğitim Müdür yardımcıları ve MEB üst düzey yöneticilerinin görevlerine son verilmesi, okul müdürlerinin değerlendirilmesinde sendikal ayrım yapılarak başarılı müdürlerin görev süresinin uzatılmaması, eğitim çalışanlarının sosyal, ekonomik durumlarının gün geçtikçe kötüleşmesi, enflasyon farklarının ödenmemesi, 4/C’li çalışanların kadroya geçirilmemesi, taşeronlaşmanın artması, akademisyen maaşlarının azlığı, üniversitelerin demokratik çizgiden uzaklaşması gibi eğitim çalışanlarının sorunları sebebi ile 24 Eylül 2014 tarihinde tüm gün iş bırakma eylemi yapma ve diğer sendikaları da eylem birlikteliği oluşturmaya davet etme kararı alınmıştır.
İş bırakma eylemi yaparak hizmet üretmeme suretiyle tepkimizi göstermemiz, sendikal faaliyetler kapsamında demokratik bir hak olup, belirtilen hakkın varlığı uluslararası sözleşmeler, iç mevzuat hükümleri ve yargı kararları ile istikrar kazanmıştır.
Daha önceki iş bırakma eylemlerimiz, kamu görevlilerinin hak arama mücadelesini kabul etmeyen siyasi iradeye karşı haklılığımızı tüm kamuoyu önünde teyit etmiş, yargı kararları da bu haklılığı tescil etmiştir.
AnayasamızınMilletlerarası andlaşmaları uygun bulma başlıklı 90. Maddesinin son fıkrasında “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 7.5.2004-5170/7 md.)Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.”denilmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu cezaların verilemeyeceğini İLO (Uluslararası Çalışma Örgütü), sözleşmelerini imzalamak ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini kabul etmek ile 4688 ve 2821 sayılı yasaları çıkarmak sureti ile kabul etmiştir. Sendikalar baskı grubudur, sivil toplum kuruluşudur. Bu nedenle toplumsal konularda da eylem yapabileceklerdir. Sendikalar eylemde bulunma yetkilerini yukarıda saydığımız sözleşmelerden ve yasalardan almıştır. 87 Nolu Sendika Özgürlüğüne Ve Örgütlenme Hakkının Korunmasına İlişkin İlo Sözleşmesinin
3. Maddesinde “Çalışanların ve işverenlerin örgütleri tüzük ve iç yönetmeliklerini düzenlemek, temsilcilerini serbestçe seçmek, yönetim ve etkinliklerini düzenlemek ve iş programlarını belirlemek hakkına sahiptirler. Kamu makamları bu hakkı sınırlayacak veya bu hakkın yasaya uygun şekilde kullanılmasına engel olacak nitelikte her türlü müdahaleden sakınmalıdırlar.”
4. maddesinde “Çalışanların ve işverenlerin örgütleri yönetsel yoldan feshedilme veya faaliyetten menedilmeye tabi tutulamazlar. Kamu makamları bu hakkı sınırlayacak veya bu hakkın yasaya uygun şekilde kullanılmasına engel olacak nitelikte her türlü müdahaleden sakınmalıdırlar.”
8/2. Maddesinde “Yasalar, bu sözleşme ile öngörülen güvencelere zarar verecek şekilde uygulanamaz.” denilmektedir.
151 Nolu Kamu Hizmetinde Örgütlenme Hakkının Korunması Ve İstihdam Koşullarının Belirlenmesi Yöntemlerine İlişkin İLO Sözleşmesinin Örgütlenme Hakkının Korunması başlıklı 4. Maddesinde “Kamu görevlileri, çalıştırılmaları konusunda sendikalaşma özgürlüğüne halel getirecek her türlü ayrımcılığa karşı yeterli korumadan yararlanacaklardır. “Böyle bir koruma, özellikle aşağıdaki amaçlara yönelik tasarruflara karşı uygulanacaktır:
a-Kamu görevlilerinin çalıştırılmalarını, bir kamu görevlileri örgütüne katılmama veya üyelikten ayrılma koşuluna bağlamak,
b-Bir kamu görevlisini, bir kamu görevlileri örgütüne üyeliği veya böyle bir örgütün normal faaliyetlerine katılması nedenleriyle işten çıkarmak veya ona zarar vermek.” denilmektedir.
Yine sözleşmenin 5. Maddesinde “Kamu görevlileri örgütleri, kamu makamlarından tamamen bağımsız olacaklardır. Kamu görevlileri örgütleri kuruluş, işleyiş veya yönetimlerinde kamu makamlarının her türlü müdahalesine karşı yeterli korumadan yararlanacaklardır. Bir kamu makamının tahakkümü altında kamu görevlileri örgütlerinin kuruluşunu geliştirmeye veya kamu görevlileri örgütlerini bir kamu makamının kontrolü altında tutmak amacı ile mali veya diğer biçimlerde desteklemeye yönelik önlemler bu madde bakımından müdahaleci faaliyetler olarak kabul edilecektir.” denilmektedir.
Ulusal ve uluslararası düzenlemeler ve yargı kararları, kamu çalışanları üyesi oldukları sendikanın aldığı karar uyarınca iş bırakma eylemine katılmasından dolayı cezalandırılamayacağını öngörmektedir. Bu nedenle Türk Eğitim-Sen tarafından alınan eylem kararı bir gün iş bırakan üyelerimize bu eyleme katılmaları sebebi herhangi bir ceza verilemez.