Bilindiği üzere Hüseyin ÇELİK, MEB Yöneticileri Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğine rağmen, duyuru yapmadan bir çok okul müdürünü asaleten atamış, ayrıca Kurumlararası naklen atama yoluyla atamalar yapmıştı. Türk Eğitim Sen olarak ülke genelinde yapılan tüm usülsüz atamaları tespit ederek yargıya taşıyoruz. Sendikamıza bu konuda ulaşan bilgileri doğruladıktan sonra her türlü hukuki girişimi bundan sonra da ortaya koyacağız.
Türk Eğitim Sen olarak, DMK’nın 76 ıncı Maddesinin Sayın Bakana sınırsız bir yetki vermediğini biliyoruz. Sayın Bakanın sebeplerini açıklayamadığı, kamu yararı taşımayan hiç bir atamayı yapma yetkisi bulunmamaktadır. Bu sebeple Türkiye Cumhuriyeti Anayasası Hukuk Devleti olduğunun altını çizmiştir. Ayrıca Anayasanın 10 uncu Maddesi de Vatandaşlar arasında eşit davranışlar sergilenmesi gerektiğini ifade etmektedir.
Aşağıda 76 ıncı Maddenin neleri kapsadığını görebiliriz. 76 ıncı Madde incelendiğinde Sayın Bakanın doğru bir yaklaşım sergilemediği görülecektir. 76 ıncı Maddenin Bakana bir takım yetkiler verdiği doğru olmakla beraber, bu yetkinin sınırları hem 76 ıncı Maddede hem de Maddenin atıfta bulunduğu 68 inci Maddede açıklanmıştır. Bu Maddeler birlikte incelendiğinde, keyfi olarak, bir bakanın atama şartlarını taşımayan kişileri okul müdürü yapma, kurumlararası naklen atama hakkı asla bulunmamaktadır.
Sayın Hüseyin ÇELİK’in iddiası doğruysa, yönetici atama yönetmeliğine, öğretmenlerin atama ve yer değiştirme yönetmeliğine ve diğer yönetmelik ve genelgelere ihtiyaç kalmaz ki, bu da hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmaz. Sayın Bakanın bu iddiası hukuk devleti ilkesini boşa çıkarmak olduğu gibi, biraz da komik kaçmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı mevkiinde olan bir kişinin beyanlarında daha dikkatli olması gerektiğinin altını çiziyoruz.
Buradan,Türk Eğitim Sen olarak, Sayın Bakana soruyoruz, 76 ıncı Maddeyi dayanak göstererek yaptığınız bu atamaların sebebi nedir? Atadığınız bu kişilerin, atanmayan diğer kişilere göre hangi farklı özellikleri bulunmaktadır? Bize göre hukuk dışı olan bu atamalarda hangi kamu yararı bulunmaktadır?
TÜRK EĞİTİM SEN GENEL MERKEZİ
İŞTE SAYIN HÜSEYİN ÇELİK’İN AÇIKLAMASI
Milli Eğitim Bakanı olarak yaptığı bazı atamalarla ilgili eleştiriler yapıldığını söyleyen Çelik, Milli Eğitim Bakanlığı’nın atama yetkisini düzenleyen maddenin Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesi olduğuna işaret etti. Meclis’in huzurunda 76. maddenin bir tarafını kullanmayacağına dair söz verdiğini ve o sözünde de durduğunu vurgulayan çelik, "Kura çektik, bir öğretmenimizin tayini Hakkari’ye çıktı, Ağrı’ya çıktı veya Edirne’ye çıktı. Milli Eğitim Bakanlığı’na onu Ankara’ya getirme maddesi veriyor bu madde. Ben bugüne kadar bunu asla kullanmadım ve kullanmayacağımı da bütün milletvekili arkadaşlarım biliyor. çok nadir hallerde. Diyelim ki orada bulunmaması gereken haller var. Boşanma durumu vardır, aile faciasına yol açacak haller vardır, can güvenliği meselesi vardır. Bu tür sebeplerden dolayı zaman zaman başvurduğumuz geçici görevlendirmeler vardır. Onun dışında yok. Ama ben herhangi bir okulun müdürlüğüne de 76’yı kullanarak yapabilirim. Burada mevzuata uymayan bir durum yok" şeklinde konuştu.İHA
657 SAYILI DMK’NIN İLGİLİ MADDELERİ
Madde 76 – (Değişik madde: 30/05/1974 – KHK/12; Aynen kabul: 15/05/1975 – 1897/1 md.)
Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.
Memurlar istekleri ile, kurumlarında kazanılmış hak derecelerinin en çok üç derece altında aynı veya başka yerlerdeki kadrolara atanabilirler.
Aşağı dereceye atananların 68 inci maddede yazılı süre kaydı aranmaksızın eski derecelerine tekrar atanmaları mümkündür.
Kazanılmış hak derecelerinden aşağı derecelere atananların aylık derece ve kademeleri genel hükümlere göre tespit edilmekle beraber, atandıkları bu derecelerde geçirdikleri süreler (kesenek ve karşılık farklarının kendileri tarafından her ay T.C. Emekli Sandığına gönderilmesini kabul etmeleri şartiyle) emeklilik yönünden eski derecelerinde değerlendirilir.
DERECE YÜKSELMESİNİN USUL VE ŞARTLARI:
Madde 68 – ( Değişik madde: 12/02/1982 – 2595/5 md.)
A) Derece yükselmesi yapılabilmesi için:
a) (Değişik alt bent: 26/06/1984 – KHK 241/4 md.) Üst dereceden boş bir kadronun bulunması,
b) Derecesi içinde en az 3 yıl ve bu derecenin 3 üncü kademesinde 1 yıl bulunmuş,
c) Kadronun tahsis edildiği görev için öngörülen nitelikleri elde etmiş,
d) Sicil bakımından üst dereceleri yükselebilecek nitelikte bulunduğunun saptanmış, olması şarttır.
B) ( Değişik bent: 04/05/1984 – KHK 199/1 md.) Eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı hariç, sınıfların 1, 2, 3 ve 4 üncü derecelerindeki kadrolarına, derece yükselmesindeki süre kaydı aranmaksızın, atanmasındaki usule göre daha aşağıdaki derecelerden atama yapılabilir.
Ancak, bu şekilde bir atamanın yapılabilmesi için ilgilinin;
a. 1 inci dereceli görevlerden ek göstergesi 650 ve daha yukarıda olanlar için en az 12 yıl,
b. 1 ve 2 nci derece görevlerden ek göstergesi 650’den az olanlar için en az 10 yıl,
c. 3 ve 4 üncü dereceli görevler için en az 8 yıl,
(Ek fıkra: 26/08/1993 – KHK – 501/1 md.; İptal Anayasa Mahkemesinin 06/10/1993 tarihli ve E.1993/32, K.1993/32 sayılı kararı ile)
(Değişik fıkra: 27/06/1989 – KHK – 375/7 md.) 08/06/1984 tarih ve 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesi kapsamına dahil kurumlarda fiilen çalışmış olması ve yüksek öğrenim görmüş bulunması şarttır. Ancak dört yıldan daha az süreli yüksek öğrenim görenler için yukarıdaki sürelere ikişer yıl ilave edilir. Yasama Organı Üyeliğinde, Kanunlarla kurulan fonlarda, muvazzaf askerlikte ve okul devresi dahil yedek subaylıkta ve uluslararası kuruluşlarda geçen sürelerin tamamı ile yüksek öğrenim gördükten sonra özel kurumlarda veya serbest olarak çalıştıkları sürenin 6 yılı geçmemek üzere 3/4’ü yukarıdaki sürelerin hesabında dikkate alınır.
Bu bent hükümlerine göre atananlar atandıkları kadronun aylık (Ek gösterge dahil) ve diğer haklarından yararlanırlar. Bu suretle üst dereceye atananların bu kadrolarda geçirdikleri her yıl kademe ilerlemesi ve her "3" yıl derece yükselmesi sayılmak suretiyle kazanılmış hak ve emeklilik keseneğine esas aylık derecelerinin yükselmesinde gözönüne alınır. Ancak atandıkları kadro aylıkları, başka görevlere atanma halinde kazanılmış hak sayılmaz.