Komisyona görüşlerini sunmak üzere davet edilen Genel Mevzuat ve Toplu Görüşme Sekreterimiz Musa AKKAŞ komisyon toplantısında, konuyla ilgili Türk Eğitim Sendikasının görüşlerini dile getirdi.
Musa AKKAŞ tarafından Sunulan, Türk Eğitim sen’in Önerileri;
“Türk Eğitim Sen olarak eğitimi önemsiyoruz. Zira eğitimin amacı; Milli bir kimlik, bu anlamda kişilik ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne ve geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişisel mutluluğu yanında toplumun ve insanlığın refah ve mutluluğundan da sorumlu olduğuna inanan, sağlıklı, disiplinli, çalışkan, kendine güvenen ve üretken nesiller yetiştirmektir. Sonuç itibariyle mutlu, huzurlu bir toplumdur. Geldiğimiz bu zamanda eğitim çalışanlarının ve toplumun huzurlu olduğunu söyleyemeyiz. Son zamanlarda bakanlığın yaptığı hukuk dışı yönetici atamalarından dolayı eğitim çalışanları mutsuzdur, huzursuzdur. Eğitim çalışanlarının mali,sosyal ve özlük hakları iyileştirilmediği müddetçe eğitimde kalite ve başarıyı sağlamakta mümkün olmayacaktır. Dileriz İlköğretim Müfettişlerinin Yasa tasarısı çalışanları memnun edecek şekilde sonuçlanır.
Görüşülmekte olan yasa teklifi ile de ilköğretim müfettişlerinin adları eğitim müfettişi olarak değiştirilmektedir. Bu değişiklikle aylık ve diğer özlük hakları yönünden diğer müfettişlere göre hiçbir değişiklik getirmemektedir. Bu anlamda yeniden görüşmek üzere konunun alt komisyona havale edilmesini önemli buluyorum.
Kamu’da görev yapan bütün denetim elemanları Genel İdare Hizmetleri Sınıfında bulunmaktalar. Milli Eğitim Bakanlığında da eğitim denetimini yapan Bakanlık Müfettişleri ve iç denetçiler Genel İdare Hizmetleri sınıfında bulunurken aynı bakanlığın denetim elemanı olan Eğitim Müfettişleri Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfında bulunmaktadır. Bu ayrım hiçbir haklı gerekçeye dayanmamakta, kabul edilir tarafıda yoktur. Eğitim ve Öğretim hizmetleri sınıfında bulunan eğitim müfettişleri “3600 “Ek göstergeden ve makam tazminatından yararlanamazken Genel İdare Hizmetleri sınıfında bulunan bütün müfettiş unvanlı çalışanlar “3600” ek göstergeden ve makam tazminatından yararlanmaktadırlar.
Belediye İktisat Müfettişleri kariyer meslek mensupları arasında sayılmamalarına ve iki yıllık yüksek tahsile sahip olmalarına rağmen Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun Esas No: 1999/1, Karar No: 2002/1 kararıyla “3600” ek göstergeden yararlanma hakkını elde etmişlerdir.
21.03.2006 tarihli ve 5473 sayılı kanunun 3.maddesinin (h) fıkrasına ekli IV sayılı makam tazminatı cetvelinin 8 inci sırasına (d) bendi eklenmiş ve aynı yasanın 10 uncu maddesi ile “ en az üç yıl” ibaresi “ en az iki yıl “ olarak değiştirilerek, Büyükşehir belediye sınırları içindeki ilçe belediye müfettişlerine “1000” ek gösterge üzerinden makam tazminatı verilmiştir.
Eğitim müfettişleri dört yıllık yüksek tahsile ve 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 36/11/A maddesinde sayılan kariyer meslek mensuplarından sayılmalarına rağmen “3600” ek gösterge ve makam tazminatından yararlanamamaktadırlar. Bu durum eğitim müfettişlerinin uğradıkları haksızlığın ve adaletsizliğin boyutlarını açıkça ortaya koymaktadır.
Ayrıca Danıştay Birinci Dairesinin E:1983/277,K: 1983/298 sayılı kararında da : “İlköğretim Müfettişleri; yürütülmesinden, gözetim ve denetiminden Milli Eğitim Bakanlığının doğrudan sorumlu bulunduğu hizmetin yerine getirilmesi için görevlendirilmiş olarak İlköğretim Müfettişlerinin, 657 Sayılı Yasanın değişik 36.maddesinin 11.fıkrasında belirtilen Bakanlık Müfettişleri kapsamında müteala edilmesi gerekmektedir.”hükmü bulunmaktadır.
Genel İdare Hizmetleri Sınıfında görev yapan müfettişlerle Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfında görev yapan müfettişlerin mesleğe alınmalarında ve yetiştirilip atanmalarında diğer müfettişlerle aralarında hiçbir fark bulunmamaktadır. İlköğretim müfettişlerinin diğer müfettişler gibi Genel İdare Hizmetleri sınıfında yer almaları gereklidir. Bu nedenle yasa tasarısında düzenleme yapılarak, Eğitim Müfettişleri, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Eğitim ve Öğretim Hizmetleri sınıfından çıkarılıp Genel İdare Hizmetleri Sınıfı bölümünün (g) bendine eklenmelidirler.
Gerek Milli Eğitim Bakanlığı gerekse diğer kurumların müfettiş kadroları incelendiğinde, müfettiş yardımcısı, müfettiş ve başmüfettiş şeklinde bir yapılanma söz konusudur. Aynı yapılanmanın eğitim müfettişleri için de sağlanması gereklidir.
Taşrada ağır ve riskli çalışma sorumluluğu karşısında Eğitim Müfettişlerine, Milli Eğitim Bakanlığının görevlerinin dörtte üçünü yapmalarına rağmen artan görev, yetki ve sorumlulukları bağlamında emek ücret ilişkisi kurulamadığı için diğer müfettiş unvanlı çalışanlara göre hak kaybına uğramış durumdalar. Eğitim müfettişleri müfettiş olarak görev yapmaktalar. Emekli olurken ise diğer müfettişlere tanınan hiçbir haktan yaralandırılmadan emekli edilmekteler.
Eğitim Müfettişleri tazminatlar yönünden de diğer müfettişlerle eşit hale getirilmelidir. Bu amaçla Özel hizmet Tazminatının eşitlenmesi için 657 sayılı Kanunun 152 nci maddesinin II- Tazminatlar A-Özel Hizmet Tazminatı bölümünün (g) bendine “Eğitim Başmüfettişi, Eğitim Müfettişi ve Eğitim Müfettişi Yardımcısı” ibaresi eklenmelidir. Makam tazminatı verilmeyen Eğitim müfettişlerine diğer müfettişler gibi makam tazminatı verilmelidir. Bunun için de 657 sayılı Kanuna ekli IV Sayılı Makam Tazminatı Cetvelinin 8 inci fıkrasının (a) bendine “Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Müfettişleri” ibaresi eklenmelidir.
Anayasa Mahkemesi (esas no:2008/3) kararıyla 4359 sayılı Kanun’la Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 53 üncü maddesine eklenen “İlköğretim müfettişlerinin ve yardımcılarının görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usulü, nitelikleri, yetişme şekli ve atanmalarına ilişkin esas ve usuller yönetmelikle düzenlenir” cümlesi iptal edildiğinden yasa tasarısında yer alan yönetmelikle düzenleme yerine tüzükle düzenlenme ibaresi konulmalıdır.
Geleceğimizin güvencesi olan çocuklarımızın yetişmelerinde görev ve sorumluluk alan devletimizin devamlılığının sağlanmasında ve milletimizin mutluluğunun gerçekleştirilmesinde büyük hizmetleri olan eğitim müfettişlerimize sağlanacak imkânla mesleğin cazibesi de arttırılarak eğitim kalitesinin yükseltilmesine katkıda bulunmuş olacağız.
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde müfettiş unvanı ile görev yapan eğitim müfettişleri, hem soruşturma işlevini yerine getirmekte, hem de Genel İdare Hizmetleri sınıfında olan diğer kurumların denetim elemanları gibi belirli bir program dâhilinde olağan ve olağanüstü teftiş denetim ve rehberlik hizmetlerini sürdürmektedirler.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde görev yapan, eğitim müfettişleri ile Bakanlıkların merkez teşkilatında ve belediyelerde Genel İdare Hizmetleri Sınıfında görev yapan müfettişlerin hukuki statülerinde farklılık bulunmadığı, ayrıca; Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun Esas No: 1999/1 Karar No: 2002/1 sayılı kararında da açıklandığı gibi “Ek göstergeyi düzenleyen kurallar da da ek göstergenin verilebilmesi konusunda müfettişlerin görev alanına göre herhangi bir ayrımın yapılmadığı, sadece yararlanma için mesleğe giriş yönteminin belirlendiği “ görülmektedir. Eğitim müfettişlerinin herhangi bir eksiklikleri olmamasına rağmen yıllarca 3600 ek göstergeden ve makam tazminatından yararlandırılmamışlardır.
Anayasanın eşitlik ilkesine, hukukun temel prensiplerine ve insan haklarına aykırı olan bu uygulamanın ortadan kaldırılması için;
Yasanın 2 inci Maddesi ile getirilen ek 4 üncü maddeye eğitim müfettişlerinin ek gösterge cetvelleri eklenmiş, ayrıca yeni bir 5 inci maddenin ihdas edilerek eğitim müfettişlerinin de “1000” ek gösterge üzerinden MAKAM tazminatı almaları teklifi getirilerek, müfettişler arasındaki adaletsizliğin giderilmesi amaçlanmıştır.Buna dair hazırladığımız teklif dosyasını Alt Komisyon Başkanı Sayın Cemal TAŞAR beye takdim etmek istiyorum. Bu komisyon çalışmalarının eğitim müfettişlerimize hayırlı olmasını diliyorum.” Türk Eğitim sen’in konuyla ilgili dosyası Komisyon başkanına teslim edildi.