Geçtiğimiz gün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında, memurları enflasyona ezdirmediklerini belirterek eğer enflasyon oranı memur maaşlarına yapılan zammı geçerse aradaki farkın ödeneceğini hatırlattı. “Öyle memur evler var ki, öyle memur kardeşlerim var ki; evinde bir bakıyorum hanımının altında bir araba, kendi altında bir araba, iki tane araba var.” diyen Başbakan, memurların ekonomik olarak iyi durumda olduklarını, daha fazla maaş zammı vermeleri durumunda yatırım yapamayacaklarını belirtti.

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ise Başbakan’ın memurlar hakkındaki açıklamalarının, memurların içinde bulunduğu gerçek durumu yansıtmadığını söyledi.

İsmail Koncuk’un konu hakkındaki açıklaması şu şekilde: “Sayın Başbakan, herhalde memur deyince çevresinde gördüğü Başbakanlık Müsteşarını, diplomatları, bürokratları anlıyor. Henüz zamlı maaşlarını almadılar ama zamlarla birlikte Türkiye’deki 2,5 milyon memurun yüzde 55’i, 1700 liranın altında maaş alıyor olacak. Şimdi bu rakam çok daha yüksek. 16 yıllık bir şube müdürü 2100 lira; imam-hatip, müezzin, kayyım, öğretmen, hemşire-ebe 1800 lira; üniversite mezunu düz memur 1700 lira; lise mezunu düz memur, şoför 1600 lira; hizmetli 1400 lira maaşla, çocuk mu okutacak, ev kirası mı verecek, ev mi geçindirecek, iki araba mı alacak? Sayın Başbakan’ı birileri yanlış bilgilendiriyor olabilir ama gerçekleri görmek de idarecilerin görevleri arasında. Haziran’da zamlı maaşla birlikte ortalama memur maaşı 1800 lira olacak. Şimdi ise ortalama 1725 lira. Bu maaşla mı memurlar iki araba alıyorlar. Türkiye’de gelirin kaymağını yiyen bazı üst tabaka yöneticiler olduğu bir gerçek. Her halde Sayın Başbakan, bütün kamu çalışanlarının müsteşar düzeyinde maaş aldığını sanıyor. Açlık sınırı 1311 lira; ortalama memur maaşı 1725 lira; en düşük memur maaşı 1336 lira. Bu şartlarda memurlar, değil iki araba almak, işe gelip gidecek otobüs parasını dahi yetiştirmekte zorlanıyorlar.

Bu arada her sene memura enflasyon kadar zam vermek övünülecek bir politika değildir. Her sene memura enflasyon kadar zam vermek, gerçekte sıfır zam vermemek anlamı taşımaktadır. Her ay maaşlar enflasyon karşısında eriyor; dönem sonunda siz bu erimeyi karşılıyorsunuz ve maaşları ancak yıl başındaki haline geri getiriyorsunuz. Bu, gerçekte, ‘Ben memura hiç zam vermedim.’ demektir; övünülecek bir şey de değildir. Ne yazık ki ‘Memura sıfır zam verdim’ diyen övünen bir Başbakanımız var. Sayın Başbakan’ın memurlar konusunda detaylı bilgiye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Sayın Başbakan’a yakışır bir açıklama olmamıştır. Başbakan, kendi memurlarının nasıl yaşadıklarından habersizdir.”