Meclise sevk edilen toplu sözleşme yasa tasarısıyla ilgili milletvekillerine mektup göndererek taleplerimizi ilettik.
İşte gönderdiğimiz mektup:
Sayı : TKSGM.2012.10/
Konu: Kamu Görevlilerinin Toplu Sözleşme Hakkını Düzenleyen Kanun Değişikliği
Sayın milletvekilim,
Malumunuz olduğu üzere 12 Eylül 2010 tarihinde gerçekleştirilen referandum sonucunda memurlarımızın toplu sözleşme hakkı, anayasa garantisi altına alınmıştır. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’na göre 15 Ağustos 2011 günü başlaması gereken toplu görüşmeler de memurların toplu sözleşme hakkını kullanmalarına dair yasal mevzuat hazırlanamadığı için ertelenmiş; bu nedenle kamu görevlileri tarihinde ilk defa yeni yıla maaş zammı alamadan girmişlerdir.
Referandumun üzerinden 11 ay geçtikten sonra ancak bir yasa taslağı hazırlanabilmiş ve konfederasyonların görüşüne sunulmuştur. Aylarca, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik’in katılımlarıyla, Üçlü Danışma Kurulu toplantıları çerçevesinde taslak üzerinde görüşmeler yürütülmüş; taslağın büyük bölümü üzerinde taraflar anlaşmışlardır. Anlaşılamayan konularla ilgili olarak ise Sayın Çelik; konfederasyonların görüşlerini Bakanlar Kurulu’na bildireceğini ve buradan herkesin görüşünü yansıtan bir karar çıkacağını açıklamıştır.
Toplantıların üzerinden 3 ay geçmiş ve Bakanlar Kurulu’na gönderilen taslak nihayet 23 Ocak 2012 günü TBMM’ye tasarı olarak sevk edilebilmiştir. Ancak tasarının içeriği incelendiğinde, TBMM’ye sevk edilen kanun tasarısının Üçlü Danışma Kurulu toplantılarında üzerinde çalışılan taslaktan farklı olduğu görülmektedir. Öncelikle TBMM’ye sevk edilen tasarı tek taraflı olarak hazırlanmış ve üzerinde konfederasyonların mutabakatla anlaştığı sendikaların üyeleri adına yargı yoluna başvurması, toplu sözleşme görüşmelerinde en çok üyeye sahip üç konfederasyonun imza yetkisinin bulunması, toplu sözleşme metninin sendika temsilcilerinin salt çoğunluğunun onayıyla geçerlik kazanması, hizmet kollarına ait sendikaların da toplu sözleşme yapabilmesi, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Başkanı’nın tespit edilmesi gibi birçok hayati konu anlaşılmaz bir şekilde tasarı metnine dâhil edilmemiş, sendikaya üye olabilecek kamu görevlilerinin içeriği yine kısıtlı tutularak, sendikal özgürlükler sınırlandırılmıştır.
Bunun yerine toplu sözleşme görüşmelerinde tek bir konfederasyonun hâkim kılındığı, demokrasi ve uzlaşma ilkeleriyle bağdaşmayan maddeler eklenmiştir. Öyle ki; hazırlanan tasarıya göre toplu sözleşme görüşmelerine katılacak konfederasyon temsilcilerinin belirlenirken Memur-Sen, her 128 bin üyesi için 1 temsilci; Türkiye Kamu-Sen, her 200 bin üyesi için 1 temsilci ve KESK ise ancak her 232 bin üyesi için 1 temsilci atayabilecektir. Buna göre her ne şartta olursa olsun, en çok üyeye sahip konfederasyon; hem kendi üyeleri, hem başka konfederasyonlara bağlı sendikaların üyeleri, hem sendika üyesi olmayanlar ve hem de emekliler adına yegâne söz sahibi olacak, bütün kararları tek başına verebilecektir. Üstelik alınan kararlar için diğer konfederasyonlara itiraz hakkı da verilmemektedir. Böyle bir toplu sözleşme sistemi dünyanın hiçbir ülkesinde yoktur.
Bu haliyle TBMM’ye sevk edilmiş bulunan tasarı, Yargıtay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin konu ile ilgili olarak verdiği kararlara aykırı; uluslar arası sözleşme metinleriyle uyuşmayan; ILO standartları ve evrensel sendikacılık anlayışına zıt düşen düzenlemeler içermektedir.
Türkiye Kamu-Sen olarak yaklaşık 5 milyon kamu görevlisi ve emeklisi için adil bir temsil imkânı sağlandığı, alınan kararlara itiraz hakkının bulunduğu, uluslar arası standartlarda ve ILO sözleşmelerine uygun bir sendikal yapı ve toplu sözleşme sisteminin oluşturulması ve çalışanlarımızın kendilerinin ve ailelerinin insanca yaşamasına yetecek düzeyde bir ücret alabilmesi için, siz sayın milletvekilimizin göstereceği hassasiyetin son derece önemli olduğunun bilincindeyiz.
Gerek tasarıyla ilgili komisyon çalışmalarında gerekse TBMM Genel Kurulu sürecinde göstereceğiniz duyarlılık ve evrensel değerlere uygun, adil, demokratik ve kabul edilebilir bir sendikacılık ve toplu sözleşme sistemi oluşturulması için göstereceğiniz çaba, kamu görevlilerimiz, emeklilerimiz ve bunların aileleri ile birlikte 20 milyona yaklaşan dar ve sabit gelirli kesim için bir umut ışığı olacaktır.
Saygılarımla.
İsmail KONCUK
Genel Başkan