Türk Eğitim-Sen, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir anket çalışması gerçekleştirdi. Kadın eğitim çalışanlarıyla yapılan ankete 1.215 kişi katıldı. Ankette kadın eğitimcilerin çalışma hayatı mercek altına alındı.
Ankete katılanların yüzde 77.4’ü evli, yüzde 22.6’sı bekardır. Ankete katılanların yüzde 70.7’sinin çocuğu var iken, yüzde 29.3’ünün çocuğu yoktur. Ankete katılan eğitimcilerin yüzde 39.6’sının 1, yüzde 49.6’sının 2, yüzde 8.8’inin 3, yüzde 2’sinin ise 4 ve üzerinde çocuğu bulunmaktadır.
KADINLARA GÖRE EN BÜYÜK SORUN KADINLARA YÖNELİK AYRIMCI TUTUM VE DAVRANIŞLAR
Ankete katılanlara toplumda kadınların yaşadığı en büyük sorunun ne olduğunu sorduk. Buna göre yüzde 22.5’i kadınlara yönelik ayrımcı tutum ve davranışlar derken; yüzde 22.1’i ekonomik bağımlılık, yüzde 21.6’sı kadınların eğitimine gereken önemin verilmemesi, yüzde 20.2’si fiziksel ve sözlü şiddete maruz kalmak, yüzde 11.8’i kadınların iş yaşamında yeterince aktif olamaması ve yüzde 1.6’sı görücü usulü evlilik, başlık parası, töre gibi uygulamalar cevabını vermiştir.
KADINLARIN YÜZDE 38.1’İ ÇALIŞMA HAYATINDA ERKEK YÖNETİCİLERİ YA DA EŞİNİ ENGEL OLARAK GÖRÜYOR
Ankete katılan kadın eğitimcilerin yüzde 38.1’i kariyer yapmasında erkek yöneticileri ya da eşini engel olarak görürken, yüzde 61.9’u engel olarak görmediğini söyledi.
Ankete katılanlara “size göre niçin kadın yöneticilerin sayısı erkek yöneticilerin sayısından daha azdır?” sorusunu yönelttik. Buna göre ankete katılanların yüzde 40.2’si “kadının çocuk sahibi olması işini ikinci plana atmasına neden oluyor” derken; yüzde 36’sı önyargılı tutumun kadınların yükselmesine engel olduğunu, yüzde 17’si kadınların engellendiğini, yüzde 6.7’si de kadınların kendisini yetersiz hissettiğini belirtmiştir.
KADIN ÇALIŞANLAR EN ÇOK AMİRLERİN TUTUM VE DAVRANIŞLARINDAN ŞİKAYETÇİ
Katılımcılara çalışma hayatında karşılaştıkları en büyük sorunun ne olduğunu da sorduk. Ankete katılanların yüzde 38.3’ü amirlerin tutum ve davranışlarından şikayetçi iken; yüzde 26.2’si çalışma saatlerini, yüzde 17.8’i kendini ispat etmeyi en büyük sorun olarak görmektedir. Ankete katılanların yüzde 17.6’sı da kadın olduğu için ciddiye alınmadığını düşünmektedir.
ANKETE KATILANLAR EVLİLİK VE ÇOCUK SAHİBİ OLMANIN İŞ HAYATINI ETKİLEDİĞİ GÖRÜŞÜNDE
Kadın eğitimcilerin yüzde 46.8’i evlilik ve çocuk sahibi olmanın iş hayatını kısmen etkilediğini söylerken, yüzde 30.8’i etkilediğini, yüzde 22.4’ü ise etkilemediğini söylemektedir.
ANKETE KATILANLARIN YÜZDE 78.5’İ KADIN OLMANIN ZOR OLDUĞUNU SÖYLÜYOR
Kadın çalışanlara “evde, işte, sokakta kadın olmak zor mu?” diye sorduk. Buna göre ankete katılanların yüzde 78.5’i “evet”, yüzde 21.5’i “hayır” dedi.
ANKETE KATILANLARIN YÜZDE 40.2’Sİ ÇALIŞMA HAYATINDA KADIN VE ERKEKLERİN EŞİT OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYOR
Kadınlar, çalışma hayatında kadın ve erkeklerin birbiriyle eşit koşullarda yarışmadığına inanıyor. Ankete katılanların yüzde 42.5’i çalışma hayatında kadın ve erkeklerin kısmen eşit olduğunu düşünürken; yüzde 40.2’si eşit olmadığını, yüzde 17.3’ü ise eşit olduğunu söylemektedir.
ANKETE KATILAN EĞİTİMCİLERİN YÜZDE 33.4’Ü ÇALIŞMA HAYATINDA FİZİKSEL YA DA SÖZLÜ ŞİDDETE MARUZ KALDIĞINI SÖYLEDİ
Ankete katılan eğitimcilere çalışma ortamında veli, öğrenci, personel, yönetici ya da diğer insanlar tarafından sözlü ya da fiziksel şiddete maruz kalıp, kalmadıkları sorusunu da yönelttik. Buna göre ankete katılanların yüzde 33.4’ü fiziksel ya da sözlü şiddete maruz kaldığını belirtirken, yüzde 66.6’sı fiziksel ya da sözlü şiddete maruz kalmadığını belirtti.
Kadın eğitimcilerin yüzde 53.2’si siyasi partilerin ya da sivil toplum kuruluşlarının yönetim organlarında yer almak istediğini ifade ederken, yüzde 46.8’i siyasi partilerin ya da sivil toplum örgütlerinin yönetim organlarında yer almak istemediğini söylemiştir.
KADINLARIN TBMM’DE YETERLİ SAYIDA TEMSİL EDİLMEDİĞİNİ DÜŞÜNENLERİN ORANI YÜZDE 94
Kadın eğitimcilere göre TBMM’de kadınlar yeterli sayıda temsil edilmiyor. Kadınların Meclis’te yeterli sayıda temsil edildiğini düşünenlerin oranı yüzde 6 iken, yeterli sayıda temsil edilmediğini düşünenlerin oranı yüzde 94’tür.
KADIN SORUNLARINI ÇÖZMEK İÇİN EĞİTİM ŞART
Kadınlara sorunlarını çözmek için öncelik verilmesi gereken konuları sorduk. Buna göre ankete katılanların yüzde 38.3’ü eğitim derken; yüzde 37.4’ü toplumda kadına olan bakış açısının değişmesi, yüzde 11.3’ü kadın işgücü ve istihdamının artırılması, yüzde 8.1’i ülkemizde kadın-erkek ayrımcılığının önlenmesi, yüzde 4.7’si de kadının siyasette aktif olarak yer alması cevabını vermiştir.
KADIN EĞİTİMCİLERİN GÖZÜYLE MİLLİ EĞİTİMDEKİ EN BÜYÜK SORUN YÖNETİCİLERİN YETERLİ VASIFLARA SAHİP OLAMAMASI.
Ankete katılanlara kadın gözüyle milli eğitimdeki en büyük sorunu da sorduk. Ankete katılanların yüzde 27.6’sı yöneticilerin yeterli vasıflara sahip olamaması, yüzde 21.9’u yandaş kayırmacılığı, yüzde 20.9’u ücret yetersizliği, yüzde 9.2’si okul, derslik, öğretmen açığı, yüzde 9.1’i müfredat programları, yüzde 5.7’si kadrolu öğretmenlik dışındaki öğretmen istihdamı, yüzde 5.4’ü de öğretmen tayini düzenlemelerinde eşlerin birbirinden ayrılarak, ailelerin parçalanmasını milli eğitimdeki en büyük sorun olarak görmüştür.
Kadın eğitimcilere yeniden dünyaya gelseydiniz yine kadın olmak ister miydiniz? diye sorduk. Bu soruya ankete katılanların yüzde 69.2’si evet, yüzde 30.8’i hayır cevabını vermiştir.
Anketin sonuçlarını değerlendiren Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail KONCUK şunları söyledi: “Sendikamızın yaptığı bu anket, Türkiye’de kadının çalışma hayatındaki yerini tespit etmede büyük önem taşımaktadır. Görüldüğü üzere kadın, çalışma hayatında da hak ettiği konumda değildir. Türk kadını Büyük Önder Atatürk sayesinde büyük kazanımlar elde etmiştir. Ancak bugün gelinen noktada evde, sokakta, işte kadın olmak zordur. Kadınlar çalışma hayatında erkeklerle eşit yarışmamakta, TBMM’de yeterli sayıda temsil edilmemekte, şiddete ve istismara maruz kalmaktadır. Üstelik kadınlara karşı cinsiyet ayrımcılığı hala çözülemeyen sorunlardan biridir. Tüm bu gerçekler göz önüne alındığında 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kadın haklarına ilişkin nutukların atıldığı değil, kadın sorunlarına gerçekten çözüm bulunduğu bir gün olmalıdır. Bu vesileyle tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.