İlçe Temsilciliği binasında gerçekleşen buluşmada Artvin Şube Başkanı Nizamettin TORUN 4/C’li personellerin sorunlarını dinledi. Kendilerini C 4 patlayıcı olarak tarif eden personeller “artık sesimizi bütün alanlarda yükselteceğiz” mesajını verdiler. Özlük hakları bakımından çok kötü durumda olduklarını belirten çalışanlar, isyan edecek duruma geldiklerini ve açlık sınırında yaşadıklarını belirterek sorunlarının kamuoyuna yeterince yansımadığından yakındılar. Son ümitlerinin Türk Eğitim-Sen olduğunu dile getiren 4/C personeller, “Bu sendikaya üye olurken 26 kişi beraberce karar aldıklarını ve sorunlarını ancak bu şekilde ilgili yerlere iletebileceklerini” dile getirdiler.
Sohbet esnasında bir 4/C’li personelin şu konuşması toplantıya damgasını vurdu:
“Ben 23 yıl Karadeniz Bakır İşletmeleri’nde çalıştım. Bu kurum devlet tarafından özelleştirilince tazminatımızla beraber görevimize son verdiler. Devlet, 2004 yılında bizleri 4-C statüsünde okullara gönderdi. Belli bir hayat standardına göre oluşan yaşamımız alt üst oldu. Sigortalı olma hatırına durumumuza amenna dedik ve çalışmaya başladık. O yıllarda 21 bin civarında personel istihdam edilmişti. Daha sonra birçok arkadaşımız verilen ücretle geçimlerini sağlayamayıp işi bıraktılar. Zaten bir çoğunun da emeklisi gelmiş ve emekli olmuştu. Buna rağmen devlet bizimle dalga geçer gibi her yıl Bakanlar Kurulu kararıyla 21 bin civarındaki personelin sözleşmesini yeniledik diye kararname yayınlıyor. Bu kararname 2004 yılında düzenlenen kararnamenin aynısıdır. O günden bugüne en az 5-6 bin kişi azaldık. Bazıları işi bıraktı, bazıları da emekli oldu. Yapacak hiçbir şeyi olmayan bizim gibi çaresiz 14-15 bin kişi sigorta için bekliyor. Öncelikle sendikalarımızın bu kararnameye el atması lazım. Bu kararname kesinlikle yasadışıdır. Çünkü mevcutta 21 bin personel yoktur. Şimdi ben 6 kişilik bir aile geçindiriyorum. Dört tane çocuğum var ikisi üniversite okuyor. Senede 10 ay çalışıyorum ve aylık 600 TL maaş alıyorum. Bu maaşı 12 aya böldüğümde ayda elime 500 lira para geçiyor. Bu maaşla geçinmek cambazlık ister. Kısaca size şunu örnek vereyim. Bugün bir simit 50 kuruş; kişi bir öğünde en az 2 simitle doyar. Biz 6 kişilik bir aileyiz. Günde üç öğün simit yesek devletin verdiği maaş yine yetmiyor. Günde bir kişi 6 simit yese bu 36 simit eder. Günde sadece 36 simit 18 lira para eder. Bunu aya vurduğumuzda 18×30=540 TL eder. Benim maaşım aylık 500 TL. Gerisini siz hesap edin. Gerçekten zor durumdayız. Sesimizi kimselere duyuramadık. Yılda sadece bir kez Ocak ayında basına 21 bin kadro istihdamı olarak yansıyoruz. Devlet memurlarının uyması gereken bütün kurallara kanun gereği bizde uyuyoruz. Bunun yanında bizlerle dalga geçer gibi şu madde de kararnamemize eklenmiş; “Verilen işi bitirene kadar çalışır.” Allah aşkına böyle bir uygulama hangi ülkede olur. Bizler yine de verilen ücrete şükredip, “bu paraya bu kadar çalışılır” zihniyeti gütmeden Allah rızası için elimizden gelen işi yapıyoruz. Lütfen sendika olarak sesimize kulak verin.”
Türk Eğitim-Sen Artvin Şubesi’nin 4/C’li çalışanlarla ilgili basın açıklamasıdır:
Eğitim çalışanları Türk Eğitim-Sen’de Buluşuyor
Uzun zamandan beri sorunlarının çözümü için birlikte hareket eden 4/C’li eğitim çalışanları çıkış yolunu örgütlü mücadelede buldular. Bu mücadelenin adresi, çok yakından tanıdıkları Türk Eğitim-Sen oldu. MEB’in en mağdur kesimini oluşturan, 4/C’li eğitim çalışanları topluca Türk Eğitim-Sen’e geçti. Sadece bu gün Borçka ilçemizdeki Türk Eğitim-Sen’e kaydolan 26 eğitim çalışanı değil, ilimizdeki bütün 4/C’li arkadaşlarımızın tercihleri bu yönde gerçekleşmektedir.
Özelleştirme mağdurlarının kamuda istihdamına 2004 yılında başlanmıştı. Ancak istihdam edilen 4/C’lilerin bir sonraki yıl görevine devam edebilmesi için her yıl yeni bir Bakanlar Kurulu Kararı yayımlanması gerekmektedir. 2009 yılında geçici personel olarak sözleşmeli çalıştırılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı 27106 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
Ocak 2009 itibariyle Türkiye’de 21 bin 193 kişi 4/C kapsamında çeşitli Bakanlıklarda kısmı zamanlı olarak çalıştırılmaktadır. Bunlardan, Milli Eğitim Bakanlığında çalışan 10 bin 338 4/C’li personel Bakanlığımızın en mağdur kesimini oluşturmaktadır.
• 4/C’liler mağdur edilmiş, açlık sınırının altında bir ücrete mahkum edilmişlerdir.
• Bu durumdaki 21 bin ailenin içine düştükleri bunalımı, feryatlarını duyan yoktur.
• Mağdurlar içinde mağdurlar yaratılmış, 4/C’liler arasında bile ayırımcılık yapılmıştır.
• Kısmı zamanlı çalışanlara 10 ay, 620 TL maaş verip ailenizle birlikte 12 ay geçinin denilmektedir.
• 4/C’li, 4 ay içinde 2 gün hasta olabilir, iki günden sonraki her hastalık günü için 620 TL’den bedel ödemek zorundadır.
4/C’lilerin 2009 yılında maaşlarına yüzde 4 zam yapılmıştır. Bir yıl baz alındığında bu zam günlük 70 kuruştan ibarettir. Ekonomik kriz kimileri için teğet geçmiş olabilir ancak eğitim çalışanlarını, hele 4/C lileri tam cepheden vurmuştur.
TÜRK EĞİTİM-SEN olarak, sözleşmelilerin sorunlarıyla başından beri yakıdan ilgilenmekte ve etkili mücadele vermekteyiz. Mücadele, bizim varlık sebebimizdir. Verdiğimiz mücadele sonucu 4/B’liler için elde ettiğimiz kazanımların benzerini 4/C’liler için de kazanmak istiyoruz.
Kazanılması gereken en önemli hak bütün sözleşmelilerin kadroya alınması, sözleşmeli köleliğe son verilmesidir. 4/B’li öğretmenlerde bu hedefe çok yaklaşmış bulunuyoruz. Şimdi sıra 4/C’lilere gelmiştir. Bunu, Türk Eğitim-Sen’de gücümüzü birleştirerek birlikte başaracağız.
Genelde 21 bin, özelde MEB’de çalışan 10 bin 338 4/C’ linin acilen çözülmesi gereken sorunları ortada durmaktadır. özelleştirme yaparak işçileri kapının önüne koyan siyasi irade, aynı zamanda örgütlenme haklarını da ellerinden almıştır. Arkadaşlarımız bir çıkış yolu aramaktadır. Türk Eğitim-Sen olarak çözümsüzlüğü asla kabul etmiyoruz. Nitekim, Türk Eğitim-Sen Kocaeli Şubesinin açtığı idari dava sonucu 4/C’lilere, kamu çalışanları sendikalarına üye olma hakkı tanınmıştır. Unutmamak gerekir ki, 4/B’li eğitim çalışanları da aynı süreçten geçilerek bugünkü duruma gelmiştir.
Sendikamız, üyelerinin ekonomik, sosyal, kültürel, mesleki hak ve menfaatlerini korumak, geliştirmek için oluşturulan 150.000 üye , 95 şubesi ile Türkiye’nin eğitim alanında en büyük ve tek YETKİLİ SENDİKASIDIR. Böylesine devasa bir gücün içerisinde yer almak üyelerimize mesleki ve kişisel anlamda çok ciddi bir güven ve güç vermektedir. TÜRK EĞİTİM-SEN üyesi olmakla, zorda kaldığınız her an yardımınıza koşacak güçlü bir örgüt, ekonomik ve özlük haklarınızın geliştirilmesi için sürekli mücadele eden, sizlere her zaman sahip çıkacak olan güçlü bir kurumun mensubu olmanın huzurunu bulacaksınız.
Ayrıca, sizler Türk Eğitim-Sen üyesi olarak;
• Hiçbir ücret ödemeden ferdi kaza sigortasıyla sigortalanacaksınız.
• İdari davalarınızda avukatlık hizmetlerinden ücretsiz olarak faydalanabilirsiniz.
• Türk Eğitim-Sen bütün Türkiye de 150.000 üyesiyle oluşturduğu kan bankasından faydalanabilirsiniz.
• Türk Eğitim-Sen’in İl Disiplin ve İl MEM Disiplin Kurulu’nda temsilcileri vardır.
• Bütün illerimizdeki şube ve temsilcilikler sizlerin yardımınıza hazırlar.
• Ankara’da sendikamızın misafirhanesinde kalabilirsiniz.
Haklarımızı almak ve geliştirmek için güçlü olmamız, "güç" olmamız gerek. Bir olmamız, iri olmamız, diri olmamız gerek. İşverenimiz olan hükümetler karşısında güçlü olmanın yolu, en az onlar kadar örgütlü olmaktan, tepkisini göze alamayacakları kadar büyük, eşzamanlı hareket edebilen bir kitle olmaktan geçer. Doğru yerde ÖRGÜTLENMEK, ortak çıkarlar temelinde, ortak hedefler için birleşmek demektir. Binlerden, yüz binlerden oluşan örgütlü çalışanlar, hak ettiğini alabilecek YENİLMEZ BİR GÜÇTÜR.
Türk eğitim-Sen olarak Artvin’de ve Türkiye’de yetkili sendikayız. Gücümüzü üyelerimizden alıyor ve onlar için kullanıyoruz.
TÜRKİYE’NİN SENDİKASI TÜRK EĞİTİM-SEN olarak, yeni katılan üyelerimizle şimdi daha inançlıyız, daha azimliyiz, daha güçlüyüz. Eğitim çalışanlarının zor ve onurlu hak mücadelesinde mutlaka başarıya ulaşacağız.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Nizamettin Torun Artvin Şube Başkanı kamudanhaber.com