Bugün 28 Şubat alakası olan olmayan birçok kişi, kuruluş mağdur edebiyatı yapıyor.28 Şubat sürecinde zülüm vardı. Birçok insanımız mağdur edildi. O gün sesini çıkarmayanlar, dışarda ne var, ne yok diyerek Pencereden dahi bakma cesaretini gösteremeyenlerin bugün ahkam kestiklerini görüyorum.
Türkiye Kamu Sen olarak o günlerde bizler "KESİNTİSİZ DEMOKRASİ İSTİYORUZ" diye sokaklara inmiştik. O günleri, yaşananları iyi bilip, doğru değerlendirmeler yapmak lazım. Yine o günlerden kimin ne yaptığının daha net anlaşılması için yaşadığım bir olayı paylaşmak istiyorum.
Memleketim Sivas.
Sivas şube başkanı iken,28 şubat süreci sonrasında YÖK, Mısır El-Ezher mezunu 29 Din kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olarak Sivas'ta görev yapanların diplomalarının denkliğini iptal ederek memur olarak atamasını yaptı.
Aynı durum diğer illerde de yaşanmış olabilir. Denklikleri iptal edilen öğretmen arkadaşlar, Kapı kapı partileri, sendikaları, STK dolaştılar ama…Türk Eğitim Sen'den başka kimse sahip çıkmadı.
Sendikamıza üye oldular. İtibarları ellerinden alınan bu arkadaşlarla, zaman zaman eş ve çocukları ile birlikte Sivas'ın merkezi yerlerinde, Sivas Türk Eğitim Sen yönetimi ve üyelerimizin de desteği ile basın açıklamaları yaptık. Yanınızdayız dedik. Türk eğitim Sen çatısı altına giren bu arkadaşlara hukuk desteği verdik. O zamanlar büyük desteğini gördüğümüz sendika avukatımız Hamdi Akın aracılığı ile bir lira avukatlık ücreti almadan dava sürecini başlattık. Allah avukatımızdan Hamdi Akın'dan razı olsun. Dava süreçleri bir yıldan fazla sürdü. Yerel idari mahkemeler sonrasında Danıştay’dan öğretmenliğe dönüşle ilgili olumlu karar alınarak İTİBARLARININ iadesini sağladık. Maddi olarak ta iyi para aldılar. Sonra ne olduuuuu…Memleketin hali gibi oldu, karekterleri…İstifa ettiler. Şimdi soruyorum biz sendikacılık adına ne kötülük yaptık ta bu iyilik bilmez insanlar sendikamızdan istifa ettiler. Ya üye oldukları malum yer, onların iadelerde ne katkısı olmuştu. İşte insanlar, işte yaşadıklarımız.
İnsan bu kadar mı, yapılan iyiliği görmez.
Yaptıkları çok zoruma gitmişti,
"HAKKIMIZI BUNLARA KARŞI HELAL ETMEDİĞİMİZİ Ulusal ve yerel TV 'da anlatarak söylemiştim.
Bizler Türk Eğitim Sen olarak; insanlar doğruyu, hakikati görmeseler de doğruları anlatmaya doğru işler yapmaya, hakları gasp edilenleri korumaya devam edeceğiz. Bu bizim dini ve insani bir görevimiz diyerek mücadelemizi sürdüreceğiz. Söylediklerimde bir yanlışlık, saptırma varsa tabi ki, itibarı iade edilen öğretmen arkadaşlarımız cevap haklarını kullanabilirler.