2018 hem ülkemiz hem de bölgemiz için sıkıntılı bir sürecin yaşandığı bir yıl oldu. Ekonomik sıkıntıların, başta sabit gelirliler olmak üzere tüm toplum kesimleri üzerinde oluşturduğu baskılar ve bunun yanı sıra bölgesel çatışma ve gerginliklerin olumsuz yansımaları ülkemiz için sıkıntılı bir sürecin yaşanmasına neden oldu.
Diğer yandan kamu çalışanlarının içerisinde bulunduğu olumsuz koşullar, kamudaki ayrımcılık ve ötekileştirmenin devam etmesi, hak ve liyakatin esas alınmadığı tasarrufların hala sürdürülmüş olması, 2018 yılını hayırla anmayacağımız bir mazi olarak tarihin tozlu raflarına bıraktı.
Diliyorum ki, 2019 yılı yeni bir başlangıç olur. Bu ise ancak birlikte yaşama duygumuzu besleyen, her düzeyde ehliyet ve liyakatin esas alındığı adaletli bir yönetim anlayışının hakim kılınmasıyla tesis edilebilecektir.
15 Temmuz ihanetini yaşamış olan bu güzel ülkede; özellikle kamusal alanda hak edenin hak ettiğini aldığı, bilgi ve tecrübenin itibar gördüğü, BÜYÜK TÜRKİYE ideali yolunda hiç kimsenin ötekileştirilmediği bir kamu yönetimi yaklaşımı ülkesini seven herkesin ortak hedefi olmalıdır.
Üzerinde vatan kurduğumuz bu coğrafyadaki varlığımızın yegane teminatının, milli birlik ve beraberlik anlayışının toplumun tüm kesimlerinde tesis edilmesi olduğunun şuurundayız.
Ve, makamı ve pozisyonu ne olursa olsun herkesi bu şuurla hareket etmeye davet ediyoruz.
Türk Eğitim-Sen olarak; biz bu ülkeye güveniyoruz, bu millete inanıyoruz.
Türkiye güçlüdür, Türk Milleti büyüktür.
Öte yandan 2019 yılında, başta Doğu Türkistan olmak üzere zulüm, baskı ve eziyete mahkum edilen mazlumlara kurtuluş niyaz ediyor, 21. Yüzyılın utancını yaşayan gelişmiş Dünya ülkelerine insaf ve vicdan temenni ediyorum.
Yeni yılda ülkemize huzur ve güvenlik, milletimize refah ve mutluluk, bölgemize barış ve sükunet diliyorum.”