Anadolu’da paylaşım planları yapan kargalar, büyük iştahla aperitiflerin ardından asıl yemeği yemeyi bekliyordu. İşte bu esnada Ulu Önder Atatürk, 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsuna çıkarak, Kurtuluş savaşını başlattı. Samsun’da yakılan bağımsızlık ateşi kısa sürede tüm yurt sathına yayıldı.
Türk Milleti esaret zincirlerini kırmak, bağımsızlığına kavuşmak için eşsiz bir mücadele verdi. Ve sonunda Türk milleti, kutsal vatan topraklarının bir karışını dahi düşmana kaptırmadı ve milli egemenliğini ilan etti. 19 Mayıs hem Atamız hem de Türk milleti için çok önemlidir. Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki dönüm noktalarından biri olan 19 Mayıs, Atatürk sayesinde “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanmaktadır.
Atamız Türk gençliğine büyük değer atfediyordu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni gençlere emanet eden Atamız, Türkiye’nin geleceğinin gençler tarafından şekillendirilmesini arzu ediyordu. Bugün ise Atatürk’ün Samsun’a çıkışının üzerinden 88 yıl geçti. Türk Milletinin aydınlık yarınları olan gençlerimiz, Ata’sının emanetine dün olduğu gibi bugünde sahip çıkıyor. Ancak aradan geçen 88 yılda Türkiye Cumhuriyeti Devleti tehlikeli gelişmelere gebe kalmıştır.
Soykırım yalanları, terör faaliyetleri, baskılar, dayatmalar, Atatürk ilke ve inkılaplarına yönelik saldırılarla ülkemiz temellerinden sarsılmaya çalışılıyor. Dört bir koldan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ablukaya alan ihanet şebekeleri, yargısız infaz yaparak, tarihi çarpıtarak, gerçekleri görmezden gelerek biletimizi kesiyor.
AB tamtamlarıyla geleceğimizi ipotek altına almak isteyenler, Türkiye’yi zayıf noktalarından vurmaya çalışıyor. Kırmızı çizgileri ihlal etmeye yeltenenler alkışlanıyor, dünün peşmergelerine bugünün uşaklarına kol kanat geriliyor.
Ülkemizde yabancılaştırma politikasını sahneye koymaya hazırlananlar, dirliğimizi ve huzurumuzu bozmak için, Türk Milletini yok etmek için var güçleriyle çabalıyor.
Ne yazık ki 2007 yılına gelindiğinde 19 Mayıs; milli direncin, milli bilincin kırıldığı, bölücü unsurların ahtopot misali ülkemizi sardığı, toprak bütünlüğümüzün tehlikede olduğu bir gün oluyor.Tüm bu iç ve dış tehditlere karşın Türk Milleti asla başını yere eğmeyecektir. Atatürk nesli olarak bizler, üzerimize çöreklenen kara bulutları dağıtarak, 19 Mayıs güneşinin yeniden doğmasını sağlayacağız.
Bir milat olan 19 Mayıs’ın anlamını özümsemek, varlığımızın devamını garanti altına almak demektir. Bu noktada gençlere büyük görevler düşmektedir. Cumhuriyetimizin kurucu Ulu Önder Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da yaktığı bağımsızlık meşalesi, gençler sayesinde sonsuza dek elden ele taşınacak, gençlerimiz emanetine tüm benliğiyle sahip çıkacaktır. Bugüne dek, vatanı, bayrağı ve bağımsızlığı için yaşayan Türk Milleti, bundan sonra da aynı hassasiyetleri taşıyacaktır. Aksini düşünenler büyük bir yanılgı içinde olur. Biz eğitimciler de gençlerimizi, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, vatanı ve bayrağı için yaşayan, ülkemizin üniter yapısını koruyan bireyler olarak yetiştirmek için dün ve bugün olduğu gibi yarında çaba göstereceğiz.
Bu vesileyle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramını kutluyor, Ulu Önder Atatürk ve silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz. Saygılarımızla.