Ağustos ayında 15 bin öğretmen alınacağı bu öğretmenlerin 10 bininin sözleşmeli, 5 bininin ise kadrolu öğretmen olarak istihdam edileceği bilgileri gelmektedir. Bir atama döneminde, atanacak sözleşmeli öğretmenlerin kadroludan fazla olması hukuka uygun değildir.
Öğretmen atamalarında sözleşmeli öğretmen sayısının kadrolu öğretmen sayısından fazla olması kabul edilemez ve mevzuata tamamen aykırıdır. Sözleşmeli öğretmenlik asal atama biçimi değildir, kadrolu öğretmen ataması yapılamaması durumunda başvurulacak bir yöntem olduğu 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 B maddesinde ifade edilmektedir. Kanun şu şekildedir: “Millî Eğitim Bakanlığında norm kadro sonucu ortaya çıkan öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmen istihdamıyla kapatılamaması hallerinde öğretmenlerin ………………. zorunlu hallerde sözleşme ile istihdamları caizdir.”
Görüldüğü üzere öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmenlerle kapatılamaması durumunda sözleşmeli öğretmen istihdamı mümkündür. Bu durumda Hükümetin ve Milli Eğitim Bakanlığının 10 bin sözleşmeli, 5 bin kadrolu öğretmen ataması yapması ilgili kanunla çelişmektedir. Kaldı ki, sözleşmeli öğretmenlerin tamamının kadrolu yapılacağı bizzat Milli Eğitim Bakanımız Nimet ÇUBUKÇU tarafından defalarca açıklanmıştır. Daha sonra kadrolu yapılacağı sözü verilen sözleşmeli öğretmenlerin, kadrolu öğretmenlerin tam iki katı kadar atanması hem mantığa hem de Nimet ÇUBUKÇU’nun açıklamalarına uygun değildir.
Ağustos 2009 tarihinde yapılacak öğretmen atamalarının tamamının veya çoğunun kadrolu olarak atanmasının önündeki engeller nedir? Sayın Nimet ÇUBUKÇU’nun ve Hükümetin öğretmenlerin kadrolu olarak atanmasında önünü tıkayan hangi kanuni engeller bulunmaktadır? Kanun değişikliği gerekiyorsa bugüne kadar neden yapılmamıştır? Hükümet Ağustos ayında yapılacak tüm öğretmen atamalarının kadrolu olarak yapılması iradesine sahiptir, bu irade kullanılmalı, öğretmen adayları ve kamuoyunun beklentilerine uygun davranılmalıdır.
250 bin öğretmen adayı ve şuanda görev başında olan 50 bin sözleşmeli öğretmen büyük bir mağduriyet içerisindedir. Öğretmen adayları seslerini duyurmak, içinde bulundukları çıkmaza dikkat çekmek amacıyla AÇLIK GREVİ yapmak zorunda bırakılmıştır.
Eğitim öğretim hizmet kolunda Yetkili Sendika olarak, Hükümetin ve Milli Eğitim Bakanlığının kanunlara ve kamuoyuna verdikleri sözlere uygun davranmalarını istiyoruz.